Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Derneği ÇEKSAM ve Mersin Çevre ve Doğa Derneği MERÇED, Çamlıyayla’nın Sarıkavak Mahallesi’nde yapımı planlanan Biyokütle santralinin kurulumu için onaylanan imar planlarına itiraz etmek için basın açıklaması düzenledi. ÇEKSAM Başkanı Av. Semra Kabasakal, “Biyoenerji Yakım Tesisleri kent havasında bulunan zehirli gazları ve formaldehitleri yayarlar. Bahsi geçen ilandaki planlara itirazlarımızı maddeler halinde sunuyoruz ve bu tesisin yapılmasını mahalle halkı olarak istemiyoruz” dedi.
Haber – Vecdi Yenigül
Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği ve Mersin Çevre ve Doğa Derneği Çamlıyayla’nın Sarıkavak Mahallesi’nde yapımı planlanan Biyokütle santralinin kurulumu için onaylanan 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli planlara itiraz etmek üzere, Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına ÇEKSAM Başkanı Av.Semra Kabasakal, MERÇED Başkanı Sabahat Aslan, DİSK-Genel İş Sendikası Mersin Şubesi Başkanı Kemal Göksoy ve Çamlıyayla İlçesi Sarıkavak Mahallesi sakinleri katıldı. Basın açıklamasını ÇEKSAM Başkanı Av. Semra Kabasakal okudu.
KABASAKAL: “BİYOKÜTLE TESİSİNİN YAPILMASINI MAHALLE HALKI OLARAK İSTEMİYORUZ”
Kabasal, basın açıklamasında söz konusu imar değişikliğinin Çamlıyayla’da bulunan Sarıkavak Mahallesi sakinlerinin istemediğini savunarak, “Mersin ili Çamlıyayla ilçesi Sarıkavak Mahallesi 133 nolu parselde EFOR Şehir Planlama Müh. Müş. ve İnş. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan biyokütle atık yakma, enerji elektrik ve sıvı gübre üretim tesisi projesi ile ilgili olarak toplam kurulu gücü 3,120 MWm/2,940 MWm olan tesisin kurulması amacıyla hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar plan, 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin ilgili hükümleri ve 3194 sayılı imar Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 29.04.2021 tarihinde onaylanmış olup söz konusu imar planının müdürlüğünüzde askıya çıkarıldığı 05.05.2021 07.06.2021 tarihleri arasında muhtarlık ilan panosunda ilan edilerek mahalle sakinlerinin bilgisine sunulmuştur. Bahsi geçen ilandaki planlara itirazlarımızı aşağıda maddeler halinde sunuyoruz ve bu tesisin yapılmasını mahalle halkı olarak istemiyoruz” dedi.
“BÖYLE BİR TESİSİN YAPILMASI İMAR HUKUKU AÇISINDAN UYGUN DEĞİLDİR”
Yapılmak istenen biyokütle tesisinin yapılmasının sağlık sorunlarına yol açacağını söyleyen Kabasakal, imar konusunda da hukuka uygun olmadığını kaydederek, “Mersin İli Çamlıyayla ilçesi Sankavak Mahallesi 133 nolu parsel Çamlıyayla Belediyesi imar planı sınırları içerisinde kalmakta olup 1/1000 ölçekli onaylı imar planında belediye hizmet alanına isabet etmektedir. Bu nedenle belediye hizmet alanına isabet eden bu yerde böyle bir tesisin yapılması imar hukuku açısından uygun değildir.Biyoenerji Yakım Tesisleri kent havasında bulunan zehirli gazları ve formaldehitleri yayarlar. Bu yayma neticesinde insanlarda solunum hastalıklarına yol açar aynı zamanda çocuk sağlığı ve gelişimi üzerinde de olumsuz etkilidir” diye konuştu.
“TESİS YAPILACAK YERDE TARIM ARAZİLERİ MEVCUT”
Av. Semra Kabasakal, biyokütle santrali yapılmak istenen alanda tarımsal faaliyetlerin yapıldığını da sözlerine ekleyerek, “Proje alanına 800 metre mesafe içerisinde kasap, manav, market gibi temel gıda ihtiyaçlarının bulunduğu dükkanlar ve yerli halk ile beraber yayla turizmi yapan kişilerin konutları bulunmaktadır. Orada yaşayan kişilerin sağlığı oldukça kötü etkilenerek, solunum yollarında hastalıkların oluşmasına sebebiyet vereceği aşikardır. Tesisin yapılacağı yerin hemen yakınlarında orman alanı sayılan yerler olup, planlananprojenin gerçekleştireceği alanın hemen yakınında devlet ormanı bulunmaktadır. Ayrıca planalanının 100 metre yakınındaki parselde ceviz bahçesi ve zeytin ağaçları bulunmaktadır.Ormanın tesis olarak planlanan arsaya uzaklığı yaklaşık 70 metredir.Ayrıca tesis yapılacak alana komşu parsellerde ekili tarım arazileri mevcut olup aktif tarımsal faaliyetler sürdürülmektedir. Aynı şekilde güneyde bulunan komşu parseller de tarla niteliğinde olup tarımsal faaliyetler devam etmektedir. Tarımsal faaliyetlerin yanında aynı bölgede komşu parsellerde hayvancılık ve besicilik alanları bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
“ÇEKSAM OLARAK YASADAN DOĞAN HAKLARIMIZI KULLANACAĞIZ”
Biyokütle santralinin yapılmaması için konunun takipçisi olacaklarını söyleyen Kabasakal, sivil toplum örgütleri ile beraber yasal haklarını kullanacaklarını belirterek, “Bölgenin yayla turizmi olması sebebiyle tesisin yapılacağı alana yaklaşık 40 metre yakınlıkta restoran ve piknik alanları mevcuttur.Atıkların alınacağı işletmeler incelendiğinde işletmelerin yer aldığı Giden Mahallesi, Belçınar mahallesi, Sarıkoyak Mahallesi, Beylice Mahallesi, Topaklı Mahalleleri mevcut olup toplanan atıkların tesise ulaşımı sırasında ve ilçe genelinde gerek nakliye güzergahında ve gerekse tesisin işletilmesi sırasında aşırı pis koku problemi olacağından mahalle halkı olarak itiraz ediyor ve bu tesisin yapılmasını istemiyoruz. Tesisin yapılmaması hususundaki itiraz dilekçelerimizi Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne verdik. Bundan sonraki süreci gerek Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Derneği, gerekse sivil toplum örgütleri ile birlikte takip edeceğiz ve bundan sonra da yasadan doğan haklarımızı kullanacağız” ifadelerini kullandı.
ASLAN: SANTRALDE HAMMADDE’NİN NE OLACAĞINIZ KİMSE BİLMİYOR”
ÇEKSAM ve MERÇED’in ortak düzenlediği basın açıklamasında söz alan Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan, söz konusu tesisin insanların sağlığını olumsuz etkileyeceğini ifade ederek, “Kentimize yönelik saldırılar son derece acımasız. Yaşam haklarımıza saldırlar kabul edilemeyecek derecede. Açıklaması yapılan biyokitle enerji santrali yerleşim yerine çok yakın, tarım alanlarına çok yakın, insanların orada yayla turizmi yapıyor. Bu santralde ana ham maddenin ne olacağını kimse bilmiyor. Bunu açıklamak gerekirse orda mevcut bulunan tavuk çiftliklerinde kullanılan altıları ham madde olarak kullanacaklar.Ana yakıt olarak tavuk gübresini kullanacaklar. Orada bilim ortada iken, bunlar o santraller yanarken yayacağı kötü kokular o bölgede yaşam mümkün olmayacak. Burada açığa çıkan zehirli gazlar insanları çok olumsuz etkileyecek. Toprağı, suyu, havayı kirletecektir. Orada yaşayan insanların sağlığı bozulacaktır. Biz de ÇEKSAM ile birlikte gerekli hukuki süreci başlatacağız. Dernek adına başvurumuzu yapacağız” şeklinde konuştu. Basın açıklaması sonrası, “Havama, suyuma, toprağıma dokunma” sloganları atıldı.
