Kıvılcım: “Kırtasiyeciler olarak eylül ayını gözlüyoruz”

Kıvılcım: “Kırtasiyeciler olarak eylül ayını gözlüyoruz” cukurovagazetesi.com

Mersin Kırtasiyeciler Odası Başkanı Mehmet Reşat Kıvılcım, pandemide geçilen kademeli normalleşmeyle beraber iki hafta boyunca yüz yüze sürecek olan eğitimin kırtasiyeciler için ne anlama geldiğini gazetemize anlattı. Kıvılcım, “Ben bundan sonra sektör için verimli aylar geçireceğimizi zannetmiyorum. Haziran, Temmuz, Ağustos sürecindeki açılma bize olumlu etkilemeyecek gibi. Temmuz’da bayram var, 2 Temmuz’da okullar kapanıyor. Kırtasiyeciler olarak eylül ayını gözlüyoruz” dedi.


Haber – Vecdi Yenigül

Pandemi sürecinde olumsuz olarak en çok etkilenen alanlardan biri eğitim oldu. İki yıla yaklaşan sürede ülkemizde pandemiye yönelik alınan tedbirler kapsamında okulların açılması bazı dönemlerde tam kapandı, bazen de seyreltilmiş eğitim modeline geçildi. Tam kapanma süreci başta olmak üzere eğitimlerin yüz yüze değil online olarak yapılması bu süreçte mecburi olarak uygulandı.1 Haziran itibariyle de geçilen kademeli normalleşme ile beraber ilkokul öğrencileri, ortaokul ve lise öğrencilerinin haftada iki gün yüz yüze eğitim görmesi ve 2 Temmuz’a kadar okulların açık kalması kararı da ayrıca alınmıştı. Kırtasiyecileri de en çok etkileyen bu durum sonrası gazetemiz kırtasiye sektörünün pandemide yaşadığı sorunları irdelemek adına konunun muhatapları ile görüştü. Mersin Kırtasiye Odası Başkanı Mehmet Reşat Kıvılcım ve kırtasiye esnafı olan Ahmet Ongun gazetemize konuştu.Kıvılcım, tek beklentilerinin eylül ayında başlayacak olan okulların tam açılması olurken, kırtasiye esnafı Ahmet Ongun da zincir marketlerde satılan kırtasiye ürünlerinin kendilerini olumsuz etkilediğine dikkat çekerek nasıl bir yol izleneceğini de merak ettiğini ifade ediyor.

“KIRTASİYECİLER OLARAK EYLÜL AYINI GÖZLÜYORUZ”

Mersin Kırtasiyeciler Odası Başkanı Mehmet Reşat Kıvılcım, pandemi sürecinde Mersin’de bulunan kırtasiye esnaflarının geçirdiği süreci anlattı. Kıvılcım, eylül ayında okulların açılmasının yapılacak olan aşılarla mümkün olacağını belirterek, “Geçen sene marttan bu yana okullarda 8 ve 12. Sınıflar ve anaokulları ile ilkokulları haftanın iki gününde geliyordu. Okula gelip gelmeme durumu serbest olduğu için çok da verim alamıyorduk. Gelmede serbestlik olsa bile pandemiden dolayı korkup gelmiyorlardı. Mesela 250 kişilik bir okulda, okula gelen sayısı 25-30 kişi oluyordu en fazla. Bunlar esnafa, biz kırtasiyecilere bir katma değer katıyor muydu? Çok az oluyordu, yüzde 10. Bir süre bu şekilde geçti. Sonrasında tam kapanmaya geçildi ve bizler de tam kapanmaya gittik. O zamandan bu zamana vaka sayılarında düşüş oldu. Sonra eski düzene geçtik. Ortaokullar 7 Haziran’da, diğerleri 1 Haziran olmak üzere liseler de 7 Haziran’da açılacak. Kademeli açılma gerçekleşecek. Ben bundan sonra sektör için verimli aylar geçireceğimizi zannetmiyorum. Haziran, Temmuz, Ağustos sürecindeki açılma bize olumlu etkilemeyecek gibi. Temmuz’da bayram var, 2 Temmuz’da okullar kapanıyor. Bizim bundan sonraki umudumuz vaka sayılarının binin, ölen sayılarının da 20’nin altına düşmesi olacak. Bu şekilde olursa eylül ayında okullar açılır ve eski düzene geçeriz diye düşünüyorum. Buna aşılardan dolayı inanıyorum. Eylül ayını gözlüyoruz. Ondan sonra yeni bir düzene geçeceğimizi düşünüyorum. Bu arada oda olarak neler yaptık diye bakacak olursak, belediyeden yardım istedik. Belediyeden gıda kolisi yardımı istedik. Onlar da sağ olsunlar dağıttılar. Bu çok büyük bir şey miydi? Hayır değil. Ama bu bir nebze olsun rahatlamadır, küçük de olsa bir destektir” dedi.

“17 GÜNLÜK TAM KAPANMA BİZİM İÇİN KORKUNÇTU”

Kırtasiye esnafları olarak hibe desteği için başvurularının değerlendirme aşamasında olduğunu ve olumlu bir cevap almak istediklerini dile getirerek, “Devletimizden hibe destekleri, faizsiz kredi, 6 ay ödemesiz krediler istedik. Bunlar da önümüze gelmeye başladı ama daha tam esnafa yansımadı. Bize 3-5 bin TL kredi çıkardılar. Ama bundan bütün esnaflarımız faydalanamadı. NACE kodlarında bir yanlışlık oldu bazı esnaflarda. Kimisinde ikinci iş olarak kırtasiye yazıyordu, kimisi toptan veriyordu. Bu durumun düzeltilmesi için bakanlıkla yazışıyoruz. Hem birlik hem oda nezdinde. Mağdur olan arkadaşlarımız da faydalansın istiyoruz. Ben şahıs olarak başvurdum ama NACE kodlarımda yanlışlık olduğu için faydalanamadı. Bu süreç bitene kadar inşallah bakanlıktan bir cevap alırız. Bunlar da olumlu sürece çevirir diye düşünüyoruz. 17 günlük tam kapanma bizim için çok korkunçtu tamamen kapalıydı çünkü. Hemen arkasından bu hibe çıktı. Bir umutlanma oldu. Vergilerin uzamasını da bekledik. Vergileri daha uzun tarihlere atsalardı daha iyi olurdu. İleride vergi affı gelecek diye düşünüyorum” diye konuştu.

“HİBE DESTEĞİ İÇİN KIRTASİYECİLER OLARAK BAKANLIK CEVABI BEKLİYORUZ”

Kıvılcım, zincir marketlerin pandemi sürecinde kırtasiyecileri olumsuz etkilediğini ve buna karşı alınacak kararları beklediklerini söyleyerek, “Önce sağlık, şöyle iş yapamadık desek bile her şeyin başı sağlık. Koronavirüsün bir an önce bitiş seviyesine gelmesini istiyoruz. Kademeli normalleşmede bir hareketlilik elbette olacak ama bu burada kalacaktır. Bizim sıçramamız Eylül’de olacak diye düşünüyorum. Zincir marketlerde bir sürü ürünü satmamaları konusunda devletimizin almış olduğu kararlar silsilesi olacaktır. Bu da bize olumlu dönecektir. Bu yönde çalışmalarımız devam ediyor. Bütün kırtasiye odaları bunun çevresinde kenetlendik. Eylül’de zincir marketler bizi çok vuruyordu. Mahalle aralarına kadar giren zincir marketlerden çok şikayetçiydik. Devlet de gördü artık bunları. Esnafa zarar veriyor dedi ve ne amacı ile açıyorsa örneğin gıda amacıyla açıyorsa yalnızca buna yönelik satacakları şeyi belirlediler. Her daldan ürün satmamaları gerektiğini belirttiler. Zincir marketlerin bu şekilde kırtasiye, ayakkabı, zücaciye gibi ürünlerin satılmaması konusu umarım bir an önce çıkar. Eylül’de sektörümüz rahatlar bu durumda. 8. sınıflar zaten sınava girecekler o yüzden okula gelmezler. Diğer ortaokuldan gelen hareketlilik var ama bizim beklentimiz yüzde şu anda bu 15 seviyelerinde. Hibe konusunda bakanlıktan gelecek cevabı bekliyoruz. Temennimiz tabii ki önce sağlık, Mersin’in düşüşte olması bizi sevindiriyor. Şu önümüzde 3 ayımızı kazasız belasız atlatalım, zincir marketlere de bir kıstas gelirse. Tüm esnaf kendine gelsin en azından biraz” dedi.

ONGUN: “EKONOMİ KÖTÜ OLURSA FOTOKOPİ ARTAR, ESKİLER ÖYLE DER”

Mersin Çarşı’da 35 yıldır kırtasiye esnaflığı yapan Ahmet Ongun ise, okulların kapalı olmasından dolayı sadece fotokopi hizmeti verdiklerini ifade ederek, “35 yıldır bu işi yapıyoruz. Devamlı buradayım. Eskisine göre kademeli normalleşme olması iyi. Ama tam beklediğimiz şekilde değil. Biraz kıpırdanma olur ama işlerimiz umduğumuz şekilde artmaz. Yaz dönemine giriyoruz. Normal şartlarda yazın işlerimiz düşüyor. Şu anda okula gelmek istiyorum diye dilekçe verenler geliyor. O da çok değil. Dilekçe alıp geliyor. Fotokopi işi oluyor. Zaten ekonomi ne kadar kötü olursa fotokopi o kadar çok olurmuş. Eskiler öyle der” diye konuştu.

“EN SON DÜKKANIMA FOTOKOPİ KAĞIDI ALDIM”

Ongun, zincir marketlerin kendilerini olumsuz etkilediğini, kırtasiyelerinde sattıkları bazı ürünlerin zincir marketlerde yarı fiyatına satıldığını kaydederek, “Yazın insanlar yaylaya veya denize gidiyorlar, Mersin’de kimse kalmıyor. Okullar da kapalı. Bu 3 aylık süreçte iş olsa da olmasa da biz esnaf olarak dükkanımızı açıyoruz. Bekleyeceğiz, beklemezsek olmaz. Hibe desteğine başvurduk, sanırım verecekler bizlere de. O da bir yaraya merhem olur, tüm derdimizi halletmez de. Küçük esnaflara ve şahıs şirketlerine vermiyor. Zincir marketler bizim sattığımız fiyatlardan yüksek satıyorlar. Ama okul zamanında bir indirim yapıp bizden daha ucuz satmış oluyorlar. Bazı ürünlerde indirim yapıyorlar aslında. Müşteri bunu fark etmiyor. Müşteri gidip torbasını dolduruyor. Bizden aynı ürünleri 100 TL’ye alıyorsa bizden 50 TL’ye falan alıyor. Bizden tane tane alabiliyor. Ama çocuklar markete gidip aldığında daha zararlı çıkıyor. En son ürün olarak buraya fotokopi kağıdı aldım. Yeni ürün almıyoruz çünkü önümüzü görmüyoruz. Ne olacağımız belli değil. Açılıp açılmayacağı, pandeminin devam edip etmeyeceği belli değil. Şu zamana kadar sadece sağlığımızı koruyup, karnımızı doyurmaya baktık. Ayakta durmaya çalıştık” ifadelerini kullandı.

“ZİNCİR MARKETLER 100 TL’LİK ÜRÜNÜ 20 TL’YE VERİYOR, OLUMSUZ ETKİLENİYORUZ”

Online alışverişin de kırtasiyecileri olumsuz etkilediğine değinen Ahmet Ongun, okulların kapalı olması nedeniyle öğrencilerin kendisini artık telefonla aradığını ifade ederek, “Online alışverişler de çok etkiliyor bizleri. Bizim ürün aldığımız fiyata online siteler daha alt bir fiyatla satabiliyor. Fırsat ürünü diyor onu yakalarsa müşteri daha da ucuza alıyor. Oradan biz çok etkileniyoruz. Bir ara baktım, adam 100 liralık malı 20 liraya alabiliyor. 75 TL’ye sattığımız ürünü 20 TL’ye aldıkları oluyor. Ama bir seferlik veya belirlenen zamana göre alabiliyor. Allah hakkımızda hayırlısını versin, sağlığımızı versin. Benim şu anda ekstra masrafım olmadığı için bir şekilde geçinebiliyorum. Daha önce burada 6 kişi çalışıyorduk sonrasında pasta dağıldı. Pandemi ile alakası yok bunun pasta daha önce dağıldı. Körfez savaşı öncesinde burada nakliye firmaları da vardı. Onlar da gitti. Benim öğrencilerim bazen buradan geçiyor, çocukları olmuş oluyor. Burada okuyup gidenler yeniden buraya geliyorlar uzun zamandır buradayız çünkü. Eski öğrencilerimizden çocuğu, torunu olanlar bile oluyor. Dün mesela bir çocuk aradı beni. Buradan mezun olalı 10 sene olmuş Van’dan arıyor beni. Abi nasılsın diye soruyor. Ama pandemiden dolayı yeni öğrenci göremiyoruz” dedi.

“KIRTASİYEDE PLASTİK ÜRÜNLERE YÜZDE 50 ZAM GELDİ”

Mersin Çarşı’da Hastane Caddesi üzerinde kırtasiye işleten bir esnaf da, kırtasiye ürünlerinin zam yaşadığını söyleyerek, “Günü kurtarmak için çalışıyoruz. Zaten okullar 2 haftalığına açıldı. Ben 2,3 defter satabileceğim. Zincir marketlerde bunun satışı daha fazla olacak. İnsanlar artık kırtasiyeye gelmiyor, markete gidiyor. Fiyatlarda korkunç derecede artış oldu. Plastik grubuna yüzde 50 oranında zam geldi. Biz onların hepsini yansıtamıyoruz. Eylül’de ben yeni ürünler almaya başladığım zaman bu zamlı ürünler vatandaşa da yansıyacak. Şu anda stoktakini tükettiğim için zam yapmıyorum. İş yok, gelen zammı da yansıtırsan müşteriye hiçbir şey satamazsın. Kağıttan tut, kalemine plastik ürünlere kadar zam geldi. Şu anda itibaren yeni zamlar gelmese bile ürünlere, insanlar şu ana kadar olan zamları tam şekliyle müşteriye yansıtamadı. Ama o zaman yansıtacak” diye konuştu.

“KIRTASİYECİ OLARAK SU SATIYORUM NEDENİ ÇARKI DÖNDÜRMEK”

Kırtasiyeci olmasına rağmen ek bir kazanç sağlaması adına su satmak zorunda kaldığını söyleyen kırtasiye esnafı, “Elimdeki ürünlerin zaten satışı olmuyor diye zam yapamıyorum. Stoktakibitip yeni fiyattan aldığım zaman sıkıntı olacak. Şu anda kırtasiye sektörünü döndüren tek şey fotokopi, bilgisayar çıktısı. Onun dışındaki ürünler satılmıyor. Satacağımız ürünlerin hepsini zincir marketten alıyorlar. Zincir marketler gıda dışında satacağı ürünlerle ilgili bağlantılar kuruyor, geri iadeli alıyor koyuyor reyonuna. Herkes kendi işini yapsa herkes ekmek yer. Herkes pastadan payını alır. Biz kırtasiyeci olmamıza rağmen dışarıya su koyduk su satıyoruz. Neden? Çarkı döndürmek için. Burada iş olsa ben bunu niye satayım? Market de bir çarkı var hepsini birden satayım diyor. Ben mecburiyetten satıyorum” dedi.