“Amacımız sadece ayakta kalmak”

“Amacımız sadece ayakta kalmak” cukurovagazetesi.com

Mersin’de 4 yıldır Kayra Çiçekçilik olarak GMK Bulvarı’nda hizmet veren Durmuş Torun, pandeminin çiçek alma alışkanlığını değiştirdiğini, artan maliyetlere rağmen müşteri memnuniyetini düşündüklerini ifade ediyor. Torun, “Amacımız para kazanmak değil, çiçekçi olarak ayakta kalabilmek. İhtiyaçlarımızı görelim ayakta kalalım. Şu an ben bu konuda mücadele veriyorum” dedi.


Haber – Uğur Özgür

Ülkemiz çiçek çeşitliliği bakımından oldukça zengin bir floraya sahip. Gül, papatya, orkide bunlardan birkaçı. Özel günlerde vatandaşların çiçek ihtiyacını karşıladığı yerlerden olan çiçekçiler, pandemi sürecinden en çok etkilenen meslek grupları arasında yer alıyor. Çiftçilik geçmişine sahip olan Torun, ithal edilen çiçeklerin piyasada varlığı, özel günlerin pandemi nedenli kısıtlamaya uğraması, çiçekçiliğin püf noktaları, online çiçek satışları ve Mersin’de çiçek sektörüyle ilgili son durumu gazetemize anlattı.

PANDEMİDEN GIDA TEMEL İHTİYAÇ, BİZLER LÜKS TÜKETİM SAYILIYORUZ”

Pandemi sürecinde yaşadıklarını anlatan Torun, tek amaçlarının ayakta kalmak olduğunu dile getiriyor. Artan giderlere karşın kar oranlarının düştüğünü ve Covid-19 salgınından olumsuz etkilendiğini vurgulayan Torun, “İşlerimizde yüzdelik olarak yüzde 50 düşüş yaşandı. Tabi düğün salonlarının kapanması, kuaför salonlarının kapanması onların da bizlere çalıştığımız için getirdiği işlerden dolayı bunlar da tamamen kesildi. Pandeminin zararı bize hafta sonları kapanma günlerinin büyük zararı oldu. Özellikle aldığımız kesme çiçek üzerine aldığımız ürünlerin, mezata gelen ürün sayısının düşmesi belli bir yerde bize sıkıntı yarattı. Pandemiden önce 400, 500 koli geldiğinden dolayı şimdi pandemi döneminde 80,120 koliye düştü. Bu da çiçekçiler arasında bir rekabete yol açıyor. Örneğin hem çeşit olarak hem ürün olarak az geldiği için 10 liraya aldığımız ürünü 20 liraya aldık. Bizi ikiye katladı ve maliyetimiz arttı. Diğer maliyetler de arttı. Elektrik, su ödemelerimiz arttı. Bütün ödemlerde artış oldu. Bu da bizi daha çok sıkıntıya soktu. Yani bu açıdan dolayı baya bir sıkıntı yaşıyoruz. Amacımız para kazanmak değil, çiçekli olarak ayakta kalabilmek. İhtiyaçlarımızı görelim ayakta kalalım, zor günler atlatıyoruz eve ama amacımız ayakta kalmak. Şu an ben bu konuda mücadele veriyorum sadece. Para kazanmak için olsa daha önceleri gelen müşterilere 100 200 liralık isteyen müşteri şimdi 30 liralık çiçek istiyor. Aradaki kar payı o kadar düştü ki. Kendimden pay biçerek, Pandemide en çok ihtiyaç duyulan şey gıda. Fiyatları da iki misli arttı. Bu artıştan dolayı gıda maliyetleri de arttı. Biz onun yanında lüks hizmete girmiş oluyoruz. Belli bir miktarda insanlar gıdada kesemediği için bizden kesmek zorunda kalıyor. 100 liralık buket yerine 30 liralık buket tercih ediyorlar. Haklılar. Gelen müşterilere de yüksek fiyat vermemeye çalışıyorum. Ne kadarlık bir şey istiyorsa fazla ürün verip istediği fiyatı alıyorum. Daha önceleri bunları yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

“ORKİDENİN FİYATI 35 LİRADAN 100 LİRAYA ÇIKTI”

 İthal edilen çiçeklerin yerli çiçeklere kıyasla daha uzun süre dayanıklı kaldığını ve bu noktada satışlarının daha fazla olduğunu ifade eden Torun, Mersin’de seralardan gül ihtiyacını karşıladıklarını da sözlerine ilave ederek, “Aldığımız ürünlerin belli bir miktarı Hollanda’dan gelen ürünler. 2 sene önce orkide 35 ile 45 arası geliyordu. Aldığımız ürün bu çerçevede değişiyordu. 150 TL’ye bile satabiliyorduk orkideyi. Şu an 100 lirayı buluyor maliyeti, satış ise 120 lira, 110 lira. Yani 150 liraya da verdiğimiz oluyor ama çok zor. Yani düşünün bir orkideden şu an sadece 20, 30 lira kazanabiliyoruz” dedi.

“GÜL İHTİYACIMI MERSİN’DEKİ SERALARDAN KARŞILIYORUM”

Mersin’de çiçek varlığına dair de konuşan Torun, Bazı samimi müşterilerimiz var çoğu zaman hiç kazanamadığımız oluyor.  Ayakta kalmak dediğimiz konu bu. Arada karımız o kadar düştü ki, fiyatlar da artınca sıkıntımızı en çok bu noktada yaşıyoruz.  İthal ürünü tercih etme sebebimizin biri, ithal gelen ürünler daha dayanma gücü yüksek olduğundan dolayı, albenisi daha iyi olduğundan dolayı. Bir ithal ürünü vitrine koyduğumuzda 4, 5 ay dayanabiliyor. Yerli ürün aldığımda 1 ay bile dayanmayıp hemen öldüğüne şahit oluyoruz. Bu yüzden ithal ürünü belli bir yerde mecburiyetten tercih ediyoruz. Fiyat farkı var. İthal ürünler yerli ürün arasında 20, 30 lira fark var. Ama dayanma gücü bizi onu kullanmaya yitiyor. Zaten çeşitlilik fazla. Bizim ürettiklerimize göre onların ürettikleri kalite, dayanıklılık, albeni olarak önde. Benim tercihim daha uzun süre dayanması. Bizim buralarda da gül üretiliyor. Mersin’de ne kadar gül yeri olsa da benim seracı arkadaşlarım var çoğu zaman yanlarına gidip sohbet ediyorum. Gül ihtiyacımız seralardan karşılıyorum. Mezattan gelen ürünlerin büyük bir kısmı İzmir ve Antalya’dan geliyor. Oradan almaya çalışıyorum çünkü oradan aldığım ürünlerin belli bir bölümü buzhanede beklemiş ürünü bile gönderebiliyorlar. Buraya getirip müşterime verdiğimde iki gün bile dayanmıyor. Müşteri geliyor bana şikayet ediyor. Bazı güller renk bile değiştirebiliyor. Seradan aldığımda müşteriler çok daha memnun kalıyor. Hem fiyat olarak karda kalıyorum hem de müşteriler bu güllerden çok daha menün kalıyor. Seradaki sıkıntılar, fiyat konusunda olan sıkıntı daha önceleri havaların çok sıcak olduğunda seradaki güllerin hastalanması. Hastalığı vardır, eğer ki mücadele etseniz bile hava şartlarından kaynaklı baş gelemiyorsunuz. Hastalık yaşandı. Gül verimi yüzde 10’a düştü. Bunun da 14 Şubat’a den gelmesi sebebiyle 10 kat artmasına sebep oldu” diye konuştu.

“ÜRÜN AZLIĞINDAN DOLAYI ÇİÇEK İTHAL EDİYORUZ”

Pandemi sebebiyle uygulanan hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasının işlerini ciddi anlamda etkilediğini savunan Torun, “Orkideden pay biçelim. Orkide şu an sadece İzmit, Yalova’da yetiştiği söyleniyor. Tabii Türkiye genelinde artış gösteriyor ama bu da bizim ülkemize yetmiyor. Orada bile dış ülkelere ihracatını duyuyoruz. Bu da bize belli bir fiyat olarak yansıyor. Zaten Hollanda ürünlerinin bizim piyasamızda yer bulmasının belli bir sebebi de bu. Ürün azlığı. Bizim beklentimiz sadece özellikle düğün salonlarının açılması birinci beklentimiz. Açılması dediğimiz gibi saksı çiçeklerinin, çelenklerinin gitmesi, araba süslemeleri bunlar bizi biraz daha fiyatlı yaptığımız işler dolayısıyla beklentimiz ilk olarak düğün salonlarının açılması. En azından bir nebze nefes alabiliyoruz öylece. Hafta sonları izin alıp belli bir saat aralığında açabiliyoruz.  Satışlarda sadede paket üzerinde oluyor servis yapabiliyoruz. Onun da bize etkisi çok büyük. Normalde müşterimiz çoğu görmek istiyor, bakmak istiyor. O şekilde alışveriş tercih ediliyor. Her müşteri de geldiğinde aynı şeyi almak istemiyor, değişik çiçekler istiyor. Bu da belli bir yerde bize yansıyor. Zaten cumartesi pazar günleri de ben açmıyorum. Kimse gelmiyor zaten. Geçen süreçte cumartesi günü açıldığında gerçekten belli bir fark gördüm. Baya bir isteme çiçekleri talep edildi. Şehir dışından gelen insanların büyük bir bölümü yol üzerinde olduğum için bana geliyor. Onların uğraması, Mersin içindeki insanların uğraması bir fark yaratıyor. Çember dönmeye başladı ama kapanma tamamen her şeyi bitirdi” şeklinde konuştu.

“EN ÇOK BUKETLER TERCİH EDİLİYOR”

Saksı ve kesme olarak ayrılan çiçek türleri hakkında da bilgiler veren Torun, vatandaşların en çok buket tercih ettiğini ifade ederek, “Saksı çiçekler zaten belli dönemlerde oluyor. Kesme çiçekler belli bir gün, 10 gün dayanan bir çiçektir. Köksüz, kökü olmayan çiçekler kesme çiçektir. Hüsnüyusufu, kazablanka, biçme papatyalar bunlar kesme çiçekler. Tabi daha çok çeşitler var. Saksı dediğimiz türde orkide, kuzmanya, anatolium, tropikal gibi türler saksı çeşitleri köklü olan toprakta olan bitkiler bunlar. Buket tarzında olan kesme çiçekler oluyor. Müşteri gelip bizden istediği şey gün olarak, doğum günleri, evlenme yıl dönümleri gibi şeyler. Bu günlerde de yüzde 60 buket tercih ediliyor. Onlarda da 50 TL’ye isteniyor” dedi.

“ÇİÇEKLERİN DOLAPTA MUHAFAZA EDİLMESİ BÜYÜK AVANTAJ”

Çiçeklerin daha fazla dayanıklı kalması için muhafaza edilmesi konusunda dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Durmuş Torun, “Kesme çiçeklerin tamamen dolapta muhafız ediliyor. Zaten dolapta muhafaza etmemizin sebebini elimizdeki çiçeğin uzun süre elimizde kalsa bile dayanması için. Bir kesme çiçeği dolaba koyduğunda 15, 20 gün muhafaza edebiliyorum. Bu da benim için büyük bir avantaj. Saksı çiçekleri zaten dolaba konmayan türlerden. Bakımla alakalı çiçekler sürekli bakımını yapacağız. Günlük suyunu vereceğiz. Belli bir zaman aşımında gıdalarını vereceğiz, bu şekilde ayakta tutuyoruz onları da. Standart 5 derece sıcaklıkta kalabilmesi için yeterli. Ama ben kışın bile çalıştırıyorum, bunun da avantajını görüyorum. Çiçeklerim 20 gün değil 1 ay dayanıyor. Hiçbir şey olmuyor.  Ne kadar dayanırsa o kadar benim faydama. Dolabımızın olması avantaj” diye konuştu.

“ÇİÇEKÇİLİK ZOR BİR MESLEK, SIRADAN BİR İŞ DEĞİL”

Mersin’de çiçekçilik sektörü hakkında bilgiler veren Torun, çiçekçiliğin hassasiyet ve beceri gerektirdiğini de sözlerine ekliyor. Torun, özellikle sosyal medya satışları yapılan çiçeklerin yeteri kadar özenle sunulmadığını ifade ederek, “Bir işi daha önceden belli bir dönem yapmış insanların gidip bir çiçekçi dükkanı açacağını zannetmiyorum. Ama ilk baştan bu sektöre atılan biri içim çok güzel gelebilir. Bu sektör, diğer sektörler gibi değil. Daha öncede esnaflık yaptığım için sürekli toplumun içindeyim. Bu işe girdiğimde belli bir güzel tarafını görüp, bu iş güzel diye düşünerek bu alana girdik. Ama şunu diyorsunuz, ‘bu sektör yalnız yapılacak bir sektör değil.’ Çok insanlarla iç içe olup, insanların değişik bir şey beğenmesi onara beğendirmek, insanlarla iç içe olmak o kadar zor ki. Özellikle herkesin beğendiği bir şeyler var ve herkes farlı bir şeyler istiyor. Bunları ona sunabilmek çok zor bir şey. Gelen müşterilerin isteklerini ona verebilmek aslında çok zor bir şey. Her insanın yapabileceği bir şey değil. Ben yaptım ama, o kadar çok eleman geldi uğraştı ama binde bir o derece insanların yapabileceği bir şey. Yıllardır bu sektörde çalışıp da benim dördüncü senem olmasına rağmen bazı zamanlarda bazı müşterilerimin gelip, ‘abi seninki çok farklı’ demeleri ve sosyal medyada gördüklerime baktıklarımda sanki bu işi çok acemi ve yeni yapan insanlar var ama aslında yıllardır bu sektörde. Kavranmıyor, bir şey katamıyor bu meslek bazılarına. Bu iş sıradan bir iş değil. Buna şahit olduğumuz da oluyor. Ben bu kadar ağır olduğunu bilseydim bu sektörde belki de bu işe girmezdim bu işe. Şu anki duruma göre öyle en azından. Eleman sıkıntısı, bu sektörün yalnız yapılmama derecesi. Muhakkak yanında bir iki işi bulunmak zorunda. Yalnız yapılacak bir iş değil çiçekçilik işi. Kızımın adını verdim buraya Kayra Çiçekçilik olarak. Eleman bulma zor, okullarda açık olmadığı için kızımda bana destek oluyor” şeklinde konuştu.

“ESNAFLIKTA SAMİMİYET OLDUKÇA ÖNEMLİ”

Online alışverişin sağlıklı olmadığını ve güven vermediğini savunan Torun, müşteri memnuniyetinin önemine vurgu yaparak, “İnterneti kullanıyoruz ama sosyal medya da çokta bulunmak istemiyorum. Neden bulunmak istemiyorum, çünkü benim amacım gelen müşteriye her zaman bunu yapmışımdır. O an memnun edip tekrar gelmesini sağlamak. Online olarak tabii ki yapıyoruz sitemiz var ama ne kadar da olsa benim çevremdeki müşterimin yüzde 90’ı samimi müşterilerim ve bana samimiyetimden dolayı gelen insanlar. Esnaflık olarak samimiyetten bahsediyorum. Bazı gelen müşterilerimle şakalaşıyoruz. İnsanlar buna geliyor aslında. Ne kadar da internetten uğraşsa da Mersin’in Toroslar ilçesi, Mezitli, Davultepe mesela. Davultepe’de 20 çiçekçiyi geçip adam benim yanıma geliyor mesela. Yıllardır esnaflık yaptığım için, kendime daha iyi bir yol olarak görüyorum bunu. İnsanlarla diyalog benim için biraz daha ön planda oluyor. İnsanların bana her zaman güveni daha fazla oluyor. Bu şekilde müşterilerim genel anlamda çok. Müşterilerim beni arayıp, ‘durmuş abi, şuraya bir tan buket götür’ diyor. Geri kalanını söylemiyor bile. Şu adrese şu kadarlık çiçek götür diyor o kadar. İnsanlar bana o kadar güveniyor. O güveni verebilmişiz. Hem fiyat konusunda hem de esnaflık konusunda insanları memnun etmek kadar güzel bir şey yok. Bin tane sıradan müşterim olacağına 20 tane sağlam müşterim olsun. O da senin ayakta kalmanı sağlıyor zaten ben bu yüzden ayaktayım. Şimdiye kadar kredi çekmedim hiç mesela. İnsanların beni tercih etmesi ayakta tuttu. Her şey internetten değil, her şey bu değil. Gelip benimle 10 dakika sohbet ediyorlar, çiçeklerini yaptırıp gidiyorlar. İnsanlar sohbet arıyor. Çiceksepeti gibi internet siteleri çok etkiledi. İnsanlar o dönemde evinden çıkıp bize gelmek yerine çiceksepetini tercih ediyorlar. Ben olsam ben de öyle düşünürdüm açıkçası. Ama şunu söyleyeyim gerçekten çiceksepeti veya diğer çiçek şeyleri siteler ben çok iyi olduğuna inanmıyorum. Teklif geldi ama kabul etmedim. İnternet üzerinden olan alışverişlere güvenmiyorum. Kiralar fiyatlar çok arttı. Özellikle 2 ay öncesi için söylüyorum, müşteriye fiyat verme konusunda çok sıkıntı çektik. Ürünler çok pahalı geldi bize bazen insan çekiniyor. Gelen müşteriye acaba ne diyecek diye çok düşündüm. Başlıca sıkıtımız kiralar yüksek. Satışlar yarı yarıya indi” dedi.

Mersin’de 4 yıldır Kayra Çiçekçilik olarak GMK Bulvarı’nda hizmet veren Durmuş Torun, pandeminin çiçek alma alışkanlığını değiştirdiğini, artan maliyetlere rağmen müşteri memnuniyetini düşündüklerini ifade ediyor. Torun, “Amacımız para kazanmak değil, çiçekçi olarak ayakta kalabilmek. İhtiyaçlarımızı görelim ayakta kalalım. Şu an ben bu konuda mücadele veriyorum” dedi.