Demirci: “İnsanların parası yok ki kitap alsın!”

Demirci: “İnsanların parası yok ki kitap alsın!” cukurovagazetesi.com

Mersin Çarşısı’nda 13 yıldır sahaf olan Hüseyin Demirci, kitap okuma seviyelerinin azalmasının nedenini eğitim seviyesinin düşük olması ve ekonomik refahın azalması olarak nitelendiriyor. Demirci, “Kitap okumayı artırmak için en önemli husus eğitimli olmaktır. Ayrıca insanların ekonomik anlamda refah seviyesinin artması gerekir. İnsanların parası yok ki kitap alsın mesele bu. Para olacak ki insanlar da kitap almaya para ayıracak” dedi.


Haber – Vecdi Yenigül

Sahaf, değerli kitapları bilen, eski kitap alıp satan kimse ya da dükkan olarak bilinir. Sahafların en bilinen özelliklerinden biri de ikinci el kitapların alım ve satımlarını yapabilmesidir. Tarihi bir geçmişe dayanan sahafçılık, günümüzde eski günlerinden yoksun olarak varlıklarına devam ediyor. Hüseyin Demirci, kentlerde kitap okuma oranlarının bölgelere göre değiştiğini, insanların kitap alma konusunda tercihlerinin en fazla okunan kitaplara göre farklılık gösterdiğine vurgu yapıyor.

“TOROSLAR VE YENİŞEHİR’DE KİTAP OKUMA ORANLARI AYNI DEĞİL”

Mersin’de kitap okuma seviyelerinin ilçelere göre farklılık gösterdiği, insanların maddi olarak tercihlerinde kitap almanın sonlarda olduğuna işaret eden Hüseyin Demirci, “Sahaf, ikinci el kitap bir diğer deyişle eski kitap demektir. Bunun içine tarihi kitaplar da girer. 13 yıldır sahafçılık yapıyorum, lise mezunuyum ve ilkokul eğitimimden beridir kitap okumayı çok seviyorum. Evimde de birçok kitabım vardı, sürekli kitaplara ve okumaya ilgi duyuyordum. Emekliyim ve kitap satmaya başladım, vatandaşların istekleri doğrultusunda ikinci el kitaplar da satmaya başladım. Dükkanımda hem sıfır hem de ikinci el kitap alım satımı var. Bir yıldır Silifke Caddesi’nde Çalıkuşu Kitapevi ve Sahaf ismiyle hizmet veriyorum. Bu civarda yeniyim ancak burada maalesef okuyucu kitlesi az, kitap okuma kültürü zayıf bu yüzden çarşıdan YenişehirPozcu’ya gitme planım var. Burada durmak zor, Mersin’in merkezinde her bölgeden insanlar geliyor, her ihtiyaca yönelik alışverişler yapılıyor. Okul sayısında artış daha fazla ve özellikle genç kitle merkezde daha fazla oluyor. Bu sebeple kitapçı olarak daha merkezi bir yerde olmam daha mantıklı. Bir hata yaptım ve burada açtım, sebebi de Pozcudan çarşıya gelenler oluyor ancak çarşıda bulunan insanların başka yerlere gidip kitap alışverişi yapabileceklerini hesap edemedim. Maalesef her bölge kitap okumaya hevesli değil. Toroslar, Yenimahalle ve sanayi bölgesi gibi yerlerde kitap okuma oranları oldukça düşük bunu kitap satışlarında da görüyoruz” dedi.

“KİŞİSEL GELİŞİM KİTAPLARI DAHA FAZLA SATILIYOR”

Kişisel gelişim kitaplarının pandemi nedeniyle daha fazla tercih edildiğini belirterek, “Burada ikinci el kitapların satmak için gelenler de var. İkinci el kitap alım satışı da bulunuyor sahafçılar da böyledir. İkinci el kitaplarda fiyat her zaman sıfır kalitedeki kitabın yarısıdır. Kitap temizse ve orijinalse fiyatlarda farklılık olabiliyor. Okuyucuların tercihine göre sıfır veya ikinci el kitap tercihine olan ilgi değişebiliyor. Kitaplara olan ilgi de zaman zaman değişebiliyor. Bir dönem romanlar çok satılırken şimdi de kişisel gelişim kitapları daha fazla rağbet görüyor. Bu sene pandemiden dolayı vatandaşlar daha fazla kişisel gelişim kitapları okumaya başladı. Nedeni de insanların günlük hayatında strese bağlı olarak bunalmasıdır. Okuyucular bundan kurtulmak için çareyi kişisel gelişim kitaplarında buluyor. Bu tamamen doğru değil ancak insanlar da mecbur kalıyor bu duruma” ifadelerini kullandı.

“KENDİMİ SAHAF OLARAK GÖRMÜYORUM”

Kitap okumanın ekonomiye ve eğitime bağlı olarak artabileceğine vurgu yapan Demirci, Mersin’de okulların açılmasının işlerine olumlu dönüş yapmadığını belirterek, “Kitap alımı da düşük, kitaplar da pahalı nedeni de kitap sayısının az olması, kitapların sınırlı sayıda piyasaya sürülmesinden kaynaklı. Yayınevleri kitaplarını fazla satarsa kitap ucuzlar ve bunun olmasını da istemezler.Bizler ise yayınevleri ile doğrudan çalışmıyoruz. Haftalık olarak yayınevleri fiyatları düşürdükçe ben de ihtiyacım olan kitapları alıyorum. Ben kitaplarımı sattıkça yerine yenisini alıyorum. Kitapevimde çok satanlar isimli bir kategori bulunuyor burada vatandaşların en fazla okumak istediği kitaplar yer alır. 3 milyon çeşit kitap bulunuyor piyasada hepsini buraya almamız imkansız, bizler de en fazla tercih edilen kitapları satın alıp, okuyuculara temin ediyoruz. Örneğin, Orhan Pamuk’un Veba Geceleri isimli romanı çok satılanlardan biri. İnternet üzerinden alışveriş konusunda maalesef bilgi sahibi değilim, kara düzen satışı yapmaya çalışıyorum. Emekli olduğum için de çok fazla enerji harcamak istemiyorum. Kitap okumayı artırmak için en önemli husus eğitimli olmaktır. Ayrıca insanların ekonomik anlamda refah seviyesinin artması gerekir. İnsanların parası yok ki kitap alsın mesele bu. Para olacak ki insanlar da kitap almaya para ayıracak. Mersin’de sahaf sayısı çok az çünkü ekonomik olarak sorunlar yaşıyorlar diye dükkanlarını kapatanlar var. Ben kendimi bir sahaf olarak görmüyorum çünkü daha çok kitap eksiğim var. Mersin’de sahaf olarak bir tek arkadaşımız var kendisinin 100 bin kitabı var. Herkes sahaf işi de yapamaz. Okullar kısmen de olsa açıldı ancak işlerimize hiç etkisi olmadı. Pandemi nedeniyle okulların geleceği belirsiz, eğer emekli olmasaydım zor durumda kalırdım. Mesela gün içinde 30 lira civarında kar elde ediyorum. An itibariyle 70 lira kazancım var, bu da yüzde 30 kar demek benim için” şeklinde konuştu.