Akıl: “40 yıllık mesleğimin en kötü dönemi”

Akıl: “40 yıllık mesleğimin en kötü dönemi” cukurovagazetesi.com

Mersin’de 40 yıldır çilingir hizmeti ve hırdavat ürünleri satan Ömer Akıl, hem mesleğine dair bilgileri hem de pandemi sürecinde yaşadıklarını gazetemize anlattı. Ömer Akıl, “Pandemi inşaat sektöründe bazı duraklamalara sebep oldu. Ürün çeşitleri fazla olunca bizler de almak zorunda kalıyoruz, hal böyle olunca sermaye darlığına giriyoruz. 40 yıldır bu mesleği yapıyorum bu en kötü ikinci yılımız. Daha önce böyle bir şey yaşamadık” dedi.


Haber – Uğur Özgür

Çilingir, anahtar ve kilit gibi ince demircilik işleri yapan zanaatçı olarak tanımlanır. Günlük hayatımızda ev, iş yeri gibi mekanların, zorunlu hallerde açılmasını istediğimiz kapıların çözümü için akla ilk gelenler çilingirler olur. Hırdavat ise, çivi, tel, kilit, reze gibi metal eşya olarak sınıflandırılır. Bu iki hizmeti veren Ömer Akıl, mesleğinin inceliklerini ve bir yıldır devam eden Covid-19 salgınının işletmesine olan etkisini anlattı.

40 YILI AŞKIN SÜREN BİR MESLEK: ÇİLİNGİR

Çilingir ve hırdavat mesleğine dair bilgiler veren Ömer Akıl, “İşletmemiz boya hizmeti, narburiye dediğimiz menteşe, kilit, kapı kolu üzerine vatandaşlara hizmet ediyoruz. Bunun dışında çilingir hizmeti yani anahtarcılık dediğimiz hizmeti de yapıyoruz. 40 yıldır bu işi yapıyorum. Yarım asra yakındır bu mesleği yapıyorum. Vatandaşların ev araç gereçleri için ihtiyacı olan boya, fırça, hırdavat malzemeleri, inşaat malzemeleri gibi ürünler işletmemizde yer alıyor. Hem hırdavat hem de çilingir hizmetini gün içerisinde ihtiyacı olan vatandaşlara temin ediyoruz. Boyacı isteyenler oluyor biz bunu da sağlıyoruz. Her türlü tadilat işlerine ihtiyacı olanlara bu anlamda aracılık da ediyoruz. Mersin Çarşı Silifke Caddesi üzerinde yer alan dükkanımız her türlü araç gerece sahip. Bizler nalburuz yani; yapı işlerinde kullanılan çivi, kilit, menteşe gibi ufak tefek gereçleri satan kimsedir. Yapılan işin adı da nalburiye oluyor” dedi.

“ANAHTARLARIN HEPSİ AYNI DEĞİLDİR, MAKİNE YARDIMI İLE KOPYASI ÇIKARILIR”

Birçoğumuz yedek anahtar veya kaybettiği anahtarı yerine yenisini temin etmek için uğradığı ilk yer olan anahtarcıların kullandığı bir takım makineler vardır. Bunlarla ilgili detaylar veren Akıl, “Çilingir hizmeti kendi içinde farklı bir meslek, anahtarını evin içinde unutanlar, kaybedenler veya güvenlik amacıyla kapısının iç kısmı yani yuvasını değiştirmek isteyenler, ev satın alanlar veya kiraya yeni çıkan vatandaşlar çilingir hizmeti ve anahtar değişimi için bizlere gelir. Mersin’de yaklaşık 70 çilingir bulunuyor. Herkes bu işi tabi ki yapamaz önce çıraklık ve kalfalık eğitimi alması gerekiyor. Bu eğitimi ve deneyimi aldıktan sonra da belli prosedürler çerçevesinde kendi işletmesini açabilir. İnsanların bizim mesleğimizde en çok şaşırdığı konu kendi anahtarlarının aynısının burada nasıl olduğunu düşünmeleri. Ancak bu bir fotokopi makinesi gibi, anahtar makinesi aracılığıyla hava anahtarını makine üzerine koyar ve müşterimizin de yedek olarak çıkarmak istediği anahtarı da bunun karşısına koyarak bir fotokopi çekmiş oluruz. Anahtar makinesi müşterinin verdiği anahtarı görür ve buna göre diş açar. Anahtarların hepsi aynı değildir farklı çeşitleri vardır. Kapı anahtarları dediğimiz bilyalı dediğimiz bölüm olur çelik kapılar için. Normal düz anahtarlar veya oda anahtarları olur evin iç kısmını ilgilendiren. Anahtar makinemiz bu çeşitlere sahip anahtarı görür ve aynısını çıkarır. Bunun dışında kapı kollarında renk, model, desen tercihi de değişiyor. İnsanlar buna bağlı olarak evlerini nasıl dizayn etmek istiyorsa buna bağlı şekilde tercihler yapıyor” diye konuştu.

“SALGIN İŞLERİMİZİ YÜZDE 50 OLUMSUZ ETKİLEDİ”

Covid-19 salgını nedeniyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasından olumsuz etkilendiğini ve ithal ürünlerin bu süreçte fiyat artışına uğradığını iddia eden Akıl, “Pandemi sürecinde her meslek gibi bizler de olumsuz etkilendik. İşlerimizi yüzde 50 olumsuz etkiledi. İnsanlarımız Covid-19 salgınından dolayı ve buna bağlı olarak sokağa çıkma yasaklarından dolayı dışarı çıkamadı ve bu bizleri kötü etkiledi. Bunun dışında tabi ki ekonomik kriz de bizleri etkiledi. Nakit paranın vatandaşlarda olmaması, kredi kartlarının limitlerinin dolması sebebiyle de olumsuz etkilendik. Bu süreçte özellikle boya fiyatları yüksek ve kredi kartı ile ödeme almakta zorlandığımız için zorlanıyoruz. Kredi kartlarında limit boşluğu olmadığı için de bu oluyor. İşletmemizde ürünlerin yarısı ithal ürünler ve pandemi sürecinde yüzde 30 oranında fiyat artışları birçok üründe yaşandı. Hal böyle olunca insanların alım gücü zayıfladı ve bu bize de kötü yansıdı. Burada ürünlerin fiyatlarını soran çok olur ama yoğunluk pek de olumlu yansımıyor. Pandemide yeni uygulamaya başlanan düzenlemeler ile beraber işlerimiz az da olsa olumlu etkilendi. Cumartesi açık olmak bizler için sadece rutin anlamda işlerimizi yapma fırsatı veriyor. Ay bazlı baktığımızda kasamıza biraz para giriyor ve ödemelerimizi daha rahat yapıyoruz ancak hafta sonları kapalı olunca bir ay içerisinde sekiz gün boyunca kapalı kalmak demek oluyor. Müşterimiz olmuyor bu sürede, bir ay içinde 20 gün boyunca çalışmış oluyoruz. Burada caddemiz üzerinde otopark sorunu vardı ama şimdi Büyükşehir Belediyesi ile parkomata döndü daha iyi oldu, insanlar daha rahat alışveriş yapıyor. Pandemi inşaat sektöründe de bazı duraklamalara sebep oldu. Ürün çeşitleri fazla olunca bizler de almak zorunda kalıyoruz, hal böyle olunca sermaye darlığına giriyoruz. 40 yıldır bu mesleği yapıyorum bu en kötü ikinci yılımız. Daha önce böyle bir şey yaşamadık” şeklinde konuştu.