Anma töreninin ardından düzenlenen Mevlid-i Şerif programında, başta Altuğ Verdi olmak üzere tüm şehitler rahmet, minnet ve dualarla yad edildi.

Komisyon Çalışmaları

Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, salı günü Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Türkiye İstatistik Kurumu'nu (TÜİK), çarşamba günü RTÜK, TRT ve Çocuk Hareketi yetkililerini, perşembe günü ise akademisyenleri dinleyecek. Genel Kurul ve komisyon çalışmalarının yanı sıra salı ve çarşamba günleri Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin grup toplantıları yapılacak. Partilerin grup başkanvekilleri de gündemdeki konulara ilişkin basın toplantısı düzenleyecek.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, öğrencilerin Silopi'deki sondaj sahası ziyaretine ilişkin görüntüleri NSosyal hesabında paylaştı. Bakan Bayraktar, paylaşımında, "Yarınlarımızın teminatı gençlerimizi Türkiye’nin enerjideki yerli ve milli gücüyle yerinde tanıştırmaya devam ediyoruz. Son olarak Silopi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerimizi Silopi Dader-1 sondaj sahamızda misafir ettik. Gençlerimiz, bölgede yürütülen sondaj çalışmalarını yerinde inceledi, petrol arama süreçleri hakkında bilgi aldı. Türkiye Yüzyılı’nı sadece kaynaklarımızla değil gençliğimizin aklı, heyecanı ve cesaretiyle inşa edebileceğimizi biliyoruz. Enerjide tam bağımsız Türkiye, gençlerimizle mümkün olacak" ifadelerine yer verdi.

Kent merkezinde ve yüksek kesimlerde aynı anda görülen çift gökkuşağı, özellikle deniz ve dağların birleştiği bölgelerde olağanüstü bir görüntü oluşturdu. Vatandaşlar, bulutların arasından belirgin şekilde süzülen renkli kuşakları cep telefonlarıyla kaydedip sosyal medyada paylaşarak o anları ölümsüzleştirdi.

'Kuş Sürüleri Güvenli Şekilde Uzaklaştırılacak'

Proje kapsamında biri kuş sürülerinin yönlendirilmesi/uzaklaştırılması, diğeri ise FPV dronlara karşı etkili müdahale olmak üzere iki ayrı dron platformu geliştirileceğini dile getiren Bakan Uraloğlu, "Uzun süre havada kalabilen ve yüksek frekanslı/ultrasonik akustik caydırma sistemleri taşıyan Kuş Sürüsü Yönlendirme/Uzaklaştırma Dronu ile kuş sürüleri güvenli şekilde pist ve yaklaşma koridorlarından uzaklaştırılacak. Bu platform, çevresel ve insani etkiler gözetilerek tamamen ölümcül olmayan yöntemlerle çalışacak. Yüksek hızlara ulaşabilen ve etkili önleme yöntemlerine sahip bir müdahale dronu geliştiriyoruz. Bu platform; otonom görev yürütme, güvenli iniş/eve dönüş modları ve gerektiğinde güvenli alanda kendini imha kabiliyetlerine sahip olacak" ifadelerini kullandı.

7/24 çalışacak sistemin radar, termal ve optik kameralar ile RF sensörlerinden gelen verileri birleştiren sensör füzyonu yapısı sayesinde aynı anda çok sayıda hedefi izleyebileceğini bildiren Uraloğlu, "Yapay zeka destekli tehdit sınıflandırma modeli sayesinde de FPV dronları analiz edebilecek; kritik durumlarda otomatik uyarı verecek ve insan-onaylı ya da otonom modda müdahale gerçekleştirebilecek" dedi.

TIR’ların taşıdığı mısır, un ve gübre ise yola döküldü. Kaza nedeniyle otoyol trafiğe kapatıldı.

Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.

Vatandaştan Tepki

İddiaya göre yılbaşı dekoru olarak kullanılan büyük aynanın zemine sabitlenmediği ifade edildi. Rüzgarın etkisiyle dengesini kaybeden ayna devrilerek alışveriş merkezindeki ziyaretçilere çarptı. O anları cep telefonu kamerasıyla kaydeden bir görgü tanığı, aynanın herhangi bir sabitleme ya da güvenlik önlemi olmadan alana yerleştirildiğini söyleyerek duruma tepki gösterdi.

Milletvekili Dinçer, ülkenin içinde bulunduğu duruma dikkat çekerek, "Ülkemizde çiftçilik yapanların yaş ortalamasının 58'e çıktığı bir ortamda genç bir kardeşimiz topraksız tarımı öne çıkarmış" olduğunu belirtti.

Genç üreticinin, topraksız da tarım yapılabileceğini göstermek amacıyla varını yoğunu satarak, altındaki arabasını satarak, elindeki bütün imkanlarını kullanarak bu tesisi kurduğunu vurguladı.

Ancak üretimin ardından gelen teklifler, genç girişimcinin hayallerini yıktı. Milletvekili Dinçer, "Kendisine 10 liraya mal olan bu marulları maalesef alıcılar 2 lira fiyat vermişler" diyerek, işçilik maliyetlerinin bile günlük 1500 liraya dayandığı bir dönemde üreticilerin bu masrafların altından nasıl kalkacağını sordu.

Üretici, Hayalini Gerçekleştirmek İçin Aracını Sattı, Destek Alamadı

Üretici Süleyman, topraksız tarım ve sağlıklı üretim hayaliyle yola çıktığını, bu işi yapmak için altınlarını ve arabasını sattığını ifade etti. Adana’da arazi bulamadığı için Mersin’de üretime başladığını ancak ne CİMER üzerinden ne de eşinin adına yapılan başvurularından destek alamadığını kaydetti.

Tesisini kapatmak zorunda kalış nedenini ise şu sözlerle açıkladı: "Tek ümidim buradaki ürünleri satıp bir araç alıp gidip gelebilmekti. Olmadı. Motorla gidip gelmeye çalışıyordum. İki defa kaza tehlikesi atlattığım için 2 aylık bir çocuğum var. Onu öyle bırakamayacağım için serayı kapatmak zorunda kaldım."

Tüketici Ulaşamıyor, Üretici Satamıyor

Milletvekili Dinçer, üreticinin elinden tutulmaması nedeniyle ürünlerin kurumaya terk edildiğini belirterek, bu durumun büyük bir milli servet kaybı olduğunu ifade etti.

Dinçer, tarım politikalarındaki paradoksa işaret etti: Tüketici, hayat pahalılığından dolayı hiçbir şeye ulaşamıyor, 40 liraya, 50 lira, 60 liraya vererek bir tane marula erişemiyor. Ancak üretici kesim ise bütün maliyetlerinin altından kalkamıyor ve ürettiği ürününü 2 lira gibi bir fiyata bile satamıyor.

Dinçer, Tarım Bakanlığı'na acil çağrıda bulunarak, "Gelin o masa başında oturacağınıza ekiplerinizi bir sahaya gönderin. Şu tarım politikamızı bir gözden geçirin. Şu üretici kardeşlerimizin elinden bir tutun" dedi.

Aksi takdirde Türkiye'nin gelecekte yeşilliği dahil diğer ürünleri de başka ülkelerden almak zorunda kalacağı uyarısında bulundu.

Meclis toplantısının ardından düzenlenen programda konuşan Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, katılımcıları “Kentimizin seçilmiş, emektar, güzel yürekli kadınları” sözleriyle selamladı. Mustafa Kemal Atatürk’ü “dünyanın en büyük devrimcisi” olarak tanımlayan Özyiğit, kadınların yönetimdeki gücüne dikkat çekti.

Belediyedeki kadın yönetici oranını paylaşan Özyiğit, “Belediyemizin 28 müdürünün 16’sı kadın. Kadına bakış konusunda önemli bir noktadayız ancak bununla yetinmemeli, daha da ileri taşımak zorundayız.” dedi. Başkan Özyiğit, sözlerini “Atatürk’ün çizdiği aydınlık yolda yürümeye devam edin.”çağrısıyla tamamladı.

Meclis Kürüsünde Cumhuriyetin Kadınları

Yenişehir Belediye Meclisinin Aralık Ayı İkinci Olağan Toplantısını yöneten Meclis Üyesi Nazlı Hilbin Doğan ise“Mustafa Kemal Atatürk sayesinde, seçilmiş ve genç bir kadın olarak bugün burada oturabiliyorum.”dedi.

Kadınların siyasal hayattaki kazanımlarının Cumhuriyetin en büyük miraslarından biri olduğunu vurgulayan Doğan, “Ulu Önder Atatürk’ün 91 yıl önce biz kadınlara tanıdığı seçme ve seçilme hakkı için bir kez daha minnet ve şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

“5 Aralık, Bir Devrimin Tarihidir”

Kadın ve Aile Çocuk Komisyonu Başkanı Ülker Bulut da konuşmasında 5 Aralık 1934’ün tarihsel anlamına dikkat çekti. Bulut, “Bugün burada yalnızca bir tarihi anmak için değil, Cumhuriyetin kadınlara açtığı ufkun büyüklüğünü yeniden düşünmek için bir aradayız” dedi. “5 Aralık 1934, bir takvim yaprağından ibaret değildir” diyen Bulut,“Bu tarih; yüzyılların sessizliğini yırtan, toplumun yarısını görünür, söz sahibi ve karar verici kılan bir devrimin adıdır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Muhtar Çelikten: “Kadınlar El Ele Verdiğinde Şehirler Değişir”

Programa katılan Bahçelievler Mahalle Muhtarı Gülcan Çelikten de dayanışma mesajı verdi. Çelikten, “Kadın muhtarlarımızla, seçilmiş kadınlarla ve onları destekleyen kadınlarla birlikte olmak büyük bir mutluluk" dedi. “Kadınlar el ele verdiğinde sadece şehirler değil, ülke değişir.” vurgusu yapan Çelikten, “Şehrimizin daha güzel yarınlara ulaşacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Öncü Kadınlara Saygı

Program, fuaye alanında açılan, Türkiye’den ve dünyadan öncü kadınların fotoğraflarının yer aldığı serginin gezilmesiyle sona erdi. Sergi, kadınların tarih boyunca verdikleri mücadelenin ve kazandıkları hakların toplumsal hafızada canlı tutulması açısından büyük ilgi gördü.

Panelde, yerel yönetimlerin güncel politikaları ile sahadaki uygulama deneyimleri ele alınacak.

Panelin konuşmacıları şöyle:

Gökhan Günaydın – CHP Milletvekili

Mehmet Rüştü Tiryaki – DEM Parti Milletvekili

Ahmet Asena – Yeşil Sol Parti Genel Eşsözcüsü

Ercüment Şahin Çervatoğlu – Rize/Fındıklı Belediye Başkanı

Hazal Aras – DEM Parti Ağrı Belediye Eşbaşkanı

Panelin moderatörlüğünü ise Canan Yüce üstlenecek.

Fikri Sönmez Vakfı, etkinlikle birlikte yerel yönetimlerin demokratikleşmesi, katılımcı modellerin geliştirilmesi ve farklı bölgelerden deneyimlerin paylaşılması amacıyla geniş bir tartışma zemini oluşturmayı hedefliyor.

Operasyona katılan ekipleri tebrik eden Yerlikaya, "Bu organize suç örgütü üyelerinin işleyebileceği tefecilik, dolandırıcılık ve hırsızlık gibi suçlardan vatandaşlarımızın zarar görmesini engelledik. Hiçbir suç ve suçlunun cezasız kalmaması için organize suç örgütlerine yönelik mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz" dedi.

Kongrede, eczanelerin takviye edici gıdalar konusunda yanlış bilgiyle mücadelede kritik bir rol üstlendiği ifade edildi.

Toplantıda söz alan Mersin Eczacı Odası Başkanı Ecz. Aliye Akgül Aydın, mesleğin değişen ihtiyaçları, güncel gelişmeler ve güçlü bir mesleki örgütlenmenin önemi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Aydın ayrıca, Mersin Eczacı Odası tarafından yürütülen “Diyabeti Kontrol Et” projesi hakkında bilgi verdi. Proje kapsamında diyabet riski taşıyan bireylerin aile hekimliklerine yönlendirilmesi, takip süreçlerinin güçlendirilmesi ve koruyucu sağlık hizmetlerinin eczanelerle daha etkin yürütülmesine yönelik çalışmaların sürdüğü belirtildi.

Aydın, bu iş birliklerinin erken tanı, farkındalık ve halk sağlığı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

1995 doğumlu olan Sezer Dirican, 30 yaşında profesyonel bir şef olarak gastronomi dünyasında adını duyuruyor. 7 yılı aşkın süredir mutfak sektöründe çalışan Dirican, kariyerinde farklı restoranlarda Chef de Partie pozisyonunda görev aldı. Eğitimini çeşitli şehirlerde sürdüren başarılı yarışmacı, mesleki gelişimini ağırlıklı olarak İstanbul mutfaklarında tamamladı.

MasterChef Serüvenindeki Dönüm Noktaları

MasterChef’e ilk olarak 2024 sezonunda katılan Dirican, o dönem üçlü düellolarda elenmişti. Ancak 2025 sezonuna çok daha hazırlıklı dönen genç şef, yıl boyunca performansıyla şeflerden tam not aldı. Teknik becerileri, tabaklarına yansıttığı denge ve disiplinli çalışma tarzı onu finale taşıyan unsurlar oldu.

Memleketi ve Mutfak Tarzı

Aslen Amasyalı olan Sezer Dirican, küçük yaşlardan itibaren mutfakla iç içe büyüdü. Kariyerini farklı mutfaklarda deneyim kazanarak şekillendiren Dirican, özellikle deniz ürünleri ve modern yaklaşımla yeniden yorumladığı Türk mutfağı lezzetleri ile öne çıkıyor. İstanbul’da çalıştığı restoranlar onun teknik olarak güçlenmesini sağladı.

Final Gecesinin Öne Çıkan Menüsü

MasterChef 2025 finalinde Sezer Dirican, hem Türk mutfağının köklerinden hem de dünya mutfağından ilham alan özel bir menü hazırladı. Bal kabağı ve levrek kombinasyonundan oluşan imza tabağı, içeriğinde yüzde 80 bal kabağı kullanılması nedeniyle şefler tarafından yaratıcı bulundu ve tam not aldı.

Final menüsü şöyleydi:

• Başlangıç: Çiğ Mi Köfte

• Ana Yemek: Büyük İskender

• Tatlı: Nuh’un Tartini

• İmza Tabağı: Bal kabağı–levrek uyumunun modern yorumu

Bu menü, Dirican’ın teknik kapasitesini ve özgün bakış açısını ortaya koyarak ona şampiyonluğu getirdi.

Alanında uzman isimler kadınlarla buluştu

Programın ilk gününde Dr. Burcu Şanlı cinsiyete yönelik şiddetle mücadele ve erken yaşta evlilik hakkında, Gıda Yüksek Mühendisi Derya Delil gıda israfını önleme konusunda, Uzm. Klinik Psikolog Solin Arap çocuklarda sağlıklı ilişki kurma üzerine, Opr. Dr. Aslı Bilekdemir ise rahim ağzı kanseri ve HPV’nin önemi hakkında bilgilendirici sunumlar yaptı.

2. günde ise Doç. Dr. Burcu Albay evlerde bulunan kanserojen maddelerin vücuda etkileri, Prof. Dr. Aziz Karadede kalp hastalıklarının önlenmesi, Bilişim Uzmanı Serkan Karakaya e-ticaret ve pazarlama süreçleri, Çevre Mühendisi Arzu Arasakun atıkların geri dönüşümünün önemi, Sosyolog Jülide Güzel ise otizm farkındalığı üzerine katılımcıları bilgilendirdi.

Sağlıktan sosyal hayata, çocuk gelişiminden çevre bilincine kadar birçok konuda uzmanları dinleyen kadınlar, programları memnuniyetle karşıladı. Etkinlikte ayrıca Büyükşehir tarafından kadınlara hijyen kiti, Rotary Kulübü tarafından da çekilişe katılan 3 kadına market çeki hediye edildi.

Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu’nun da katılım sağladığı programda, konuşmacılara katılım sertifikaları takdim edildi. Büyükşehir Belediyesi, kadınların evden çıkarak birçok konuda gelişmesi ve güçlenmesi için programlar ve iş birliklerine devam edecek.

Berber: “Kadınlarımızın sosyalleşmesini ve bilgilenmelerini sağladık”

Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Mevlana Kadın ve Çocuk Atölyesi Sorumlusu Sonay Berber, çocuklar için olduğu kadar annelere yönelik de birçok program düzenlendiğini anlatarak, “Paydaşlarımızla iş birliği yaparak çeşitli eğitimler, atölyeler düzenliyoruz. Rotary Kulübü iş birliğinde gerçekleştirdiğimiz atölyede; alanında uzman kişiler gelerek kadınlarımızın hem evden dışarı çıkmasını hem atölyede sosyalleşmesini hem de yeni bilgiler öğrenmesini sağladı. 2 günümüz çok dolu geçti. Kulübün dağıttığı hediyeler oldu. Çocuklarımız dışarıda öğretmenlerimiz aracılığıyla etkinlikler yaparken, kadınlar da içeride sosyalleşme ve gelişme fırsatı bulabildi” dedi.

Güner: “Özellikle ev kadınlarının ihtiyaç duyduğu konular belirlendi”

Akdeniz Rotary Kulübü 2025-2026 Dönem Başkanı Hülya Tepe Güner, ‘Ev Kadınları Ufuk Geliştirme Projesi’nin Rotary Kulüplerinin geleneksel projesi olduğunu; Akdeniz, Toros ve Kızkalesi Rotary Kulüpleri ile Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı iş birliği içerisinde, her biri kendi dalında uzman olan kişiler tarafından kadınlara yönelik bilgilendirici programlar düzenlendiklerini anlatarak, “Özellikle ev kadınlarımızın ihtiyaç duyduğu konular belirlendi. Kalp sağlığı, gıda zehirlenmeleri, kanserojen maddeler, atıkların geri dönüşümü, otizm, e-ticaret gibi önemli konularda ev kadınlarının ufuklarını açmak, onları bir parça olsun bilinçlendirmek, kafalarındaki soruları cevaplandırmak için sunumlar gerçekleştirdik. Eminim ki onlar da bu seminerlerden mutlu olmuşlardır” diye konuştu.

Projelerinin uzun yıllardır devam ettiğini kaydeden Güner, “Projemizi son 2 dönemdir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla yapıyoruz. Özellikle de dezavantajlı bölgeleri tercih ediyoruz. Bu bağlamda son etkinliğimizi, Mevlana Mahallesi’nde bulunan Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Çocuk Atölyesi’nde gerçekleştirdik. Bu seminerler sayesinde; burada yaşayan kadınların, her zaman ulaşamayacakları kişileri kendileriyle buluşturduk” ifadelerine yer verdi.

Kadınlar, program sonunda birçok alanda bilgi sahibi oldu

Programa katılan kadınlardan Berrin Yumak, Mevlana Kadın ve Çocuk Atölyesi’ne geldiğinden beri kendine fayda sağlayan birçok projeye katıldığını belirterek, düzenlenen programdan çok memnun kaldığını söyledi. Yumak, “Benim çok işime yarayan bir proje. Daha önce de katıldım ve ‘keşke daha önceki yıllarda tanışsaydım ve katılım sağlasaydım’ dedim. Bildiğimi sandığım konuları bile eksik veya yanlış bildiğimi öğrendim. Mersin’in birçok yerinde, hiçbir bedel ödemeden bana destek olacak insanlar olduğunu öğrendim. Mevlana Kadın ve Çocuk Atölyesi’ne katılmak mucize gibi bir şey oldu” dedi.

Katılımcılardan Elif Budamaz, Mevlana Kadın ve Çocuk Atölyesi’ne çocuklarını getirdiğini ve çok memnun olduğunu, anneler için düzenlenen programlara da sürekli katılım sağladığını kaydederek, “Bu tarz etkinlikleri çok seviyoruz. Alanında uzman isimlerden, birçok değişik konuda bilgi aldık. Çok mutluyuz. Kadın hastalıkları konusu dikkatimi çekti. Daha önce bu konuda doktora gitmeyi düşünmezken, burada aldığım bilgilerle randevumu oluşturdum. Doğru bildiğim çok yanlış varmış, onları öğrendim. Atıkları ayırt ettiğimi düşünüyordum ama burada daha fazlasını öğrendim” diye konuştu.

Zelal Karaduman ise, “Yapılan eğitimler bizim için çok yararlı. Ev kadını olarak tanımlanan bizler sürekli evdeyiz ama bu eğitimler sayesinde dışarı çıkabiliyoruz. En azından bilinçlenebiliyoruz. Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum. Özellikle gıda konusunda bilinçlendim çünkü bilmediğimiz birçok şey olabiliyor. Bu yüzden bu eğitimler çok etkili oldu” ifadelerini kullandı.

Karşılaşmayı televizyon başından takip eden Ünver’in ailesi, genç oyuncunun sahaya çıktığı anlarda büyük mutluluk yaşadı. Duygu dolu anlara ait görüntüler, aile bireyleri tarafından kaydedilerek sosyal medyada paylaşıldı.

Paylaşılan video kısa sürede geniş kitlelere ulaştı ve binlerce beğeni ile yorum alarak viral oldu. Çok sayıda futbolsever, İlker Ünver’in yaşına rağmen gösterdiği özgüven ve mücadeleci oyun anlayışının takdiri hak ettiğini belirterek genç futbolcuya destek mesajları gönderdi.

Silifke futbol camiası da İlker’in performansının ilçedeki genç sporcular için önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu ifade ederek, başarılı oyuncunun gelecekte daha büyük başarılara imza atacağına inandıklarını dile getirdi.

MERCEK’in giyim atölyeleri, aynı zamanda sosyal dayanışmaya da katkı sunuyor. Kursiyerler; belediye tarafından temin edilen kumaşlarla 5–13 yaş arası çocuklar için kıyafetler hazırlayarak, Kıyafet Evi’ne destek oluyor. Hem öğrenip pratik yapan hem de ihtiyaç sahibi çocuklara katkı sağlayan kursiyerler, kısa sürede mesleki becerilerini geliştirerek üretime katılmanın mutluluğunu yaşıyor.

Maya: “Giyim Üretim Teknolojileri alanında aktif olarak 12 kursumuz devam ediyor”

MERCEK Meslek Edindirme ve Eğitim Merkezleri Koordinatörü Gül Kadem Maya, ‘Giyim Üretim Teknolojileri’ alanında aktif olarak 12 kursun devam ettiğini, ancak Giyim Üretim kurslarının Yenişehir, Halkkent, Hal ve Karacailyas olmak üzere 4 şubede verildiğini ifade etti. Yenişehir MERCEK’te hafta içi ve hafta sonu olmak üzere 2 grubun olduğunu söyleyen Maya, “Eğitimlerimiz temelden başlayan ve ileri seviye olan gruplarımızla devam ediyor. Öğretmenlerimiz, kursiyerlerimizin hangi durumda olduklarını tespit ettikten sonra gruplara yerleştirme yapıyorlar” dedi.

“Verdiğimiz eğitimler sonunda kendi markasını yaratan kursiyerlerimiz var”

Kursiyerlerin, kurs sayesinde sadece kendilerine kıyafet dikmenin ötesine geçtiklerini de aktaran Maya, “Tekstil atölyelerinde çalışmak isteyen kursiyerlerimiz var. Overloktan reçme makinasına, kalıp çıkarmaktan kesime kadar birçok alanda eğitim veriyoruz. ‘Ben iğne tutmayı bile bilmiyorum ama dikiş dikmeyi öğrenmek istiyorum’ diyen, sıfırdan başlayıp bir tekstil sektöründe işe giren ve o alanda kendini yetiştiren kursiyerlerimiz var. Bunun yanı sıra; evde dikiş diken ve atölyesini kuranlar, yöresel kıyafetler, çanta üreten ve bunu sosyal medya üzerinden de satışa sunarak kendi markasını yaratan kursiyerlerimiz mevcut. Kursiyerlerimiz, sadece ‘gelelim bir şeyler öğrenelim ve sonrasında bırakırız’ düşüncesiyle gelmiyor. Bir amaç için geliyor ve devamını sağlıyorlar. Öğretmenlerimiz de onlara bu konuda çok büyük destek veriyorlar” diye konuştu.

“Kursiyerler, Kıyafet Evi’ne de kıyafet dikerek ihtiyaç sahibi çocuklara destek sağlıyor”

Kursiyerlerin istihdama katılmasının yanı sıra evlerinin tekstil ve giyim ihtiyaçlarını dikerek ev ekonomisine de dolaylı yoldan katkı sağladıklarını ifade eden Maya, “Kursiyerlerimiz kendi kumaşlarıyla kendilerine bir şeyler dikebilirken; Büyükşehir Belediyesi’nin temin ettiği kumaşlarla da ihtiyacı olan çocuklara teslim edilmek üzere Kıyafet Evi’ne gönderdiğimiz kıyafetleri dikiyorlar. Böylece hem kendileri öğreniyor hem de ihtiyacı olan çocuklara bir fayda sağlamış oluyoruz” sözlerine yer verdi.

Fidanoğlu: “2,5 ay sonunda kendilerine kıyafet dikebilecek konuma geliyorlar”

Kursiyerlerin eğitimde neler öğrendiğini detaylı olarak anlatan Yenişehir MERCEK Meslek Edindirme Kurs Merkezi’nde Giyim Üretim Usta Öğreticisi olarak görev alan Pınar Fidanoğlu, “Kursiyerlerimiz ilk olarak makinelerimizin kullanımını öğreniyor. El hakimiyetleri alıştıktan sonra kumaş dikim işlemlerine, daha sonra da kalıp işlemlerine geçiyoruz. Kalıpları kendi bedenlerine göre çıkarıp, model uygulamasıyla tasarladıkları ürünü dikiyorlar. Kursiyerlerimiz hem ev ekonomisine katkı sağlıyorlar hem de istihdama katılıyorlar. Yaklaşık 2.5 aylık bir eğitim sonunda kendilerine kıyafet dikebilecek konuma geliyorlar” ifadelerini kullandı.

Kursiyerler kurs sayesinde hem sosyalleşiyor hem de meslek ediniyor

Özlem Sağlam, kursla nasıl tanıştığını anlatarak birden fazla kursta eğitim gördüğünü ifade etti. Sağlam, “Öğretmenimiz de merkezimiz de çok güzel. Bir şeyler öğrenmeye ve kendimize bir şeyler katmaya çaba gösteriyoruz. Keyifli zaman geçiriyor ve sosyalleşiyoruz” dedi.

Dikiş dikmeye ilgisi olduğunu söyleyen Yasemin Rahat, “Burada kısa sürede çok fazla şey öğrendim. Artık kendime, eşime, arkadaşlarıma ve çocuğuma bir şeyler dikebiliyorum” diye konuştu.

Kursiyerlerden Gülden Öztürk ise “Zamanımız çok güzel geçiyor. Daha önceden de bir yatkınlığım vardı. Geliştirmek istediğim için buraya geldim. Evde oturmak yerine, burada sosyalleşiyorum. Belediye’nin Kıyafet Evi’ne de bir şeyler dikerek, yardıma ihtiyacı olanlara dokunuyor olmak çok güzel” sözlerine yer verdi.

Türkoğlu’nun paylaştığı kareler, kısa sürede takipçilerinden yoğun ilgi gördü. Hayranları, “Çok yakışıyorsunuz” ve “Enerjiniz harika” yorumlarıyla beğenilerini dile getirdi.