“Sözümüzü söylemeye devam edeceğiz”





Tarih: 7 Mart 2021 Pazar 16:36



Mersin Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenledi. ‘Şiddete, emek sömürüsüne, erkek egemenliğine karşı isyandayız’ konulu basın açıklamasında konuşan Eğitim-Sen Mersin Şubesi Kadın Sekreteri Gülperi Fatih, “Her alanda her mecrada sesimizi ve sözümüzü söylemeye devam edeceğiz” dedi.

Haber – Vecdi Yenigül

Mersin Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği için Forum Etkinlik Alanında basın açıklaması düzenledi. Platform adına konuşan Gülperi Fatih, pandemi sürecinde  kadınların zor bir yıl geçirdiğini ve kadınlara yönelik şiddetin devam ettiğini söyledi. İstanbul Sözleşmesi ile sayılı yasanın uygulanmasının kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik önem arz ettiği de basın açıklamasında belirtildi.

“ERKEKLİK KRİZİ ÜSTÜ ÖRTÜLEMEZ SEVİYEYE ULAŞTI”

Pandemi sürecinde kadınların zor bir yıl geçirdiğini ve kadınlara yönelik şiddetin de arttığını ifade eden Fatih, “2020 zor bir yıl oldu. Pandeminin tüm dünyayı etkilediği bir yıldı evet, ama en çok da bizleri, dünyanın dört bir yanındaki kadınları etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. Salgın ve önlemler biz kadınlara artan hane içi iş yükü, sorumluluk ve şiddet olarak yansıyor. Tüm hayatın daha çok evde yaşanması evde kalınması kadınlara artan eşitsiz işbölümü olarak geri dönüyor. Erkekler evde sıkılmaktan şikayet ederken, kadınlar mesai bitimi, dinlenmesi ve temel hakları olmayan bu bitmez tükenmez mesainin altında bir kat daha bunalıyorlar. Yükselen kadın mücadelesinin ve kadınların hane içlerinden yükselen özgürlük taleplerinin de artmasıyla erkeklik krizi üstü örtülemez bir seviyeye ulaştı. kadına yönelik şiddetin artması, ülkenin her yerinden her gün kadın cinayeti haberlerine bir de şüpheli intiharlar eklenmesi bizlerin pandemiye rağmen mücadeleyi ve dayanışmayı büyütmemizin önemini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ SEÇİM PAZARLIĞI YAPILIYOR”

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaların uygulanması gerektiğini savunan Fatih, “Bizler Türkiye’nin dört bir yanında bu kriz ve artan şiddet tablosu ile mücadele ederken, kendi imkanlarımızla aldığımız önlemleri sürdürmeye çalışırken, bir yandan da devletin zaten yükümlülüğü olan önlemleri almasını, yasaları uygulamasını, kadına yönelik şiddetle kapsamlı bir şekilde mücadele edilmesini talep ederken hükümet tarafından İstanbul Sözleşmesi partiler arasında seçim pazarlığı konusu yapılıyor. Ülkenin her bir köşesinden kadınlar ’İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ artık yeter diyoruz, her gün bir kadının daha ölüm haberini almak istemiyoruz. 2012 yılında kadın örgütlerinin yoğun mücadelesi ve katkısı ile hazırlanan 6284 sayılı yasanın tam uygulanmasını, kolluk kuvvetlerinin ve devletin yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesini istiyoruz. Çünkü artık; Birleşmiş Milletler tarafından 2011 yılında imzaya açılan ve Türkiye’nin de ilk imzacılarından olduğu İstanbul Sözleşmesi bir kadın daha öldürülmeden etkin uygulanmalıdır” diye konuştu.

“KADIN EMEĞİNİN DEĞERSİZLEŞTİRİLMESİ GÜNDEM MADDEMİZDİR”

Dünya’da yaşanan ekonomik krizlerin artan kadın yoksulluğuyla parelel olduğunu iddia eden Fatih, “Kadına yönelik erkek şiddetiyle, kadın cinayetleri ve ekonomik krizle mücadele ederken bir yandan da tartışmaya açılan nafaka hakkımıza sahip çıkıyoruz. Cinsiyet eşitsizliğinin ve başta çalışma ve dinlenme hakkı olmak üzere temel haklara erişim olanaklarının cinsiyetlere göre bu kadar adaletsiz olduğu bir ortamda bu tartışma kadınların kazanılmış haklarına karşı bir saldırıdır. Bizler iş ve sosyal alanlardaki erkek egemenliğine karşı da sesimizi yükseltiyoruz. Ekonomik kriz ve kadın emeğinin değersizleştirilmesi de en önemli gündemlerimizden biridir. Dünya çapında yaşanan ekonomik kriz artan kadın yoksulluğu bunun göstergesidir. En temel hak taleplerinin bile terörizm ile damgalandığı, kadın ve LGBTi+’ların, sivil toplum örgütlerinin baskı altında olduğu, gazetecilerin, siyasetçilerin, milletvekillerinin, belediye başkanlarının bile düşüncelerinden dolay tutuklandığı, kadın örgütlerinin, yerel yönetimlerin, üniversitelerin bile kayyumla baskı altına alındığı, mevcut anayasal hakların bile yok sayıldığı bir dönemde tamamen sivil toplumu susturmayı amaçlamaktadır. Ama bu yasayı çıkaranlar bilmeliler ki biz kadınların susmaya niyeti yok. Her alanda her mecrada sesimizi ve sözümüzü söylemeye devam edeceğiz” dedi.

 


 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

cukurovagazetesi.com © Copyright 2023-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.


URA MEDYA