Kadınların hem aile içinde hem de iş hayatında büyük sorumluluklar üstlendiğini belirten Oğuz, “Kadınlarımız, hayatın her alanındaki emekleri ve fedakarlıkları ile toplumsal değişimin ve gelişiminin izleridir. Bunların hak değerlerinin değeri, adaletin ve eşitliğin bir gereğidir” dedi.
Oğuz, kadınların karşı karşıya geldiğini her türlü ayrımcılığın ve ayrımın bulması gerektiğini vurgulayarak, “Kadınlarımızın huzurlu, güvenli ve eşit bir yaşam sürebilmeleri için hepimiz büyük kesintiler düşüyor. Bireylerin eğitiminde, iş hayatında ve sosyal hayatta daha fazla tutulmak için daha kararlı adımlar atılmalıdır” şeklinde konuştu.
Kadınlar Günü Tarihçesi:
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün kökenleri, 20. yüzyılın başlarındaki işçi hareketlerine dayanır. İşte kısa bir tarihçe:
1908: ABD'nin New York kentinde 15.000 kadın işçi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve oy hakkı için bir yürüyüş düzenledi.
1910: Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda, Almanya'dan Clara Zetkin, her yıl bir "Kadınlar Günü" düzenlenmesi önerisini getirdi.
1911: İlk Uluslararası Kadınlar Günü, Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre'de kutlandı.
1917: Rusya'da kadın işçiler, "Ekmek ve Barış" talebiyle greve gitti. Bu grev, Şubat Devrimi'nin başlangıcı oldu. (O dönemde Rusya'da kullanılan Jülyen takvimine göre bu tarih 23 Şubat'tı, ancak Gregoryen takvimine göre 8 Mart'a denk geliyordu.)
1977: Birleşmiş Milletler, 8 Mart'ı "Dünya Kadınlar Günü" olarak kabul etti.