Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, sürecin siyaset üstü bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini vurgulayarak, şeffaf, toplumsal mutabakatla ve parlamentoda hukuki bir zemin oluşturularak yürütülmesinin önemine dikkat çekti.
Terör Sorununun Türkiye'ye Maliyeti
Türkiye'nin uzun yıllardır terör ve Kürt sorunuyla mücadele ettiğini belirten Seçer, bu sorunun çok sayıda can kaybına yol açtığını ve ülkeye hem maddi hem de manevi olarak büyük zararlar verdiğini ifade etti. Seçer, "Bu sorun; güvenlik güçlerimizin şehit olmasına neden oldu. Mali açıdan ülkemize çok büyük bedeller ödetti, toplumsal olarak da travma yaşattı" dedi.
Açıklamanın Önemi ve Sürecin Belirsizliği
Yapılan açıklamanın beklendiğini ve bu nedenle önemli olduğunu belirten Seçer, bundan sonraki sürecin nasıl ilerleyeceğinin belirsizliğini koruduğunu söyledi. Açıklamanın nerede, nasıl planlandığı, sınır ötesi bağlantıları veya Ortadoğu'daki gelişmelerle ilişkisi hakkında kamuoyunun yeterli bilgiye sahip olmadığını dile getiren Seçer, "Ortadoğu'daki gelişmelerin buradaki açıklamalara çok büyük tesir ettiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Sürecin Şeffaflığı ve Hukuki Zemini
Seçer, sürecin kamuoyuna açık ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, demokratik siyaset ve hukuk zeminine oturtulmasının önemine dikkat çekti. Açıklamanın ardından Sırrı Süreyya Önder'in yaptığı ek vurgunun da önemli olduğunu belirten Seçer, hukuki zeminin parlamentoda oluşturulması ve tüm kesimlerin görüşlerinin alınması gerektiğini ifade etti.
Toplumsal Mutabakat ve Gelecek Vizyonu
40 yıldır süren bu sorunun toplumda derin yaralar açtığını ve toplumsal hassasiyetin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Seçer, sürecin sonunda ülkenin ve toplumun kazanmasının en büyük arzuları olduğunu söyledi. Seçer, "Bin yıldır beraber yaşadığımız Kürt, Türk, diğer etnik yapılar, inanç grupları fark etmeksizin, bir arada, bundan sonra beraber yaşamanın yolunu bulalım" dedi.
Çözüm İçin Öneriler
Seçer, sorunun çözümünde demokratikleşme, özgür düşünce, ifade özgürlüğü ve hukuk devleti normlarının Avrupa ve gelişmiş ülkeler standardına ulaştırılmasının önemli rol oynayacağına inandığını belirtti.