Haber- Vecdi Yenigül
Mersin Kadın Platformu üyeleri ‘Öldürülen tüm kadınlar ve Mersin’de artan erkek şiddetine karşı sesimizi yükseltiyoruz’ konulu bir basın açıklaması düzenledi. Özgür çocuk parkında düzenlenen basın açıklamasında aynı gün cinayet sonucu yaşamlarını yitiren Aylin Sözer, Selda Taş, Vesile Dönmez ve Betül Tuğluk’un ölümlerine ilişkin Mersin Kadın Platformu üyesi Ayşegül Göçmen konuşmasında, “Bu ülkede kadın kıyımı yaşanıyor. Mersin de de öyle, yargıdan ve onun cezalandırma sisteminden korkmayan erkekler artan bireysel silahlanma ile kadınları katletmekten çekinmiyor” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANMADIĞI İÇİN KADINLAR ÖLÜYOR”
İstanbul Sözleşmesinin uygulanmaması nedeniyle kadınların hayatlarını kaybetmeye devam ettiğini savunan Göçmen, “Kadınların eşit, özgür ve adil bir yaşam mücadelesi büyüdükçe, erkek egemen sistemin saldırıları da kendisini örgütlemekte. Her gün artan kadın cinayetleri haberleri ile uyanırken, erkeğe cesaret veren erkek devlet İstanbul Sözleşmesini uygulatmak bir yana, İstanbul Sözleşmesinden geri çekilmeyi tartışmaya devam ediyor. Cezasızlık politikalarının, İstanbul Sözleşmesinin uygulanmamasının bedelini kadınlar yaşamlarıyla ödüyor. Sadece dün 4 kadın katledildi. Maltepe’de Kemal Delbe adlı erkek tarafından kendi evinde yakılarak katledilen Aylin Sözer, Malatya’da evli olduğu erkek Mehmet Taş tarafından vurularak katledilen Selda Taş, Antep’te oğlu tarafından vurularak öldürülen Vesile Dönmez, İzmir’de oğlu tarafından öldürülen Betül Tuğluk. Katiller bazen baba bazen oğul bazen eski sevgili sıfatını taşırken esas katillerin kadını koruyamayan devletin ve yargının olduğunu çok iyi biliyoruz. Adaleti sağlayamayan saraylara isyan ateşi Arjantin’den Polonya’ya Türkiye’den Meksika’ya yükselmeye devam edecek” dedi.
“KATİLLERİ TANIYORUZ”
Mersin’de son zamanlarda artan kadına şiddetle ilgili örnekler veren Göçmen, “Bu ülkede kadın kıyımı yaşanıyor. Mersin de de öyle. 26 Kasım günü Sebahattin Demirtaş isimli erkek kendisini reddeden Leyla Öztürk’ü katletti. İsmet Ç. İsimli başka bir erkek Tuba Ateş’i katletti. Tarsus ta bir erkek evli olduğu kadın Gülüser Ç.’yi , eşinin kardeşi Mislina Y.’yi ve annesi Nuran A’yı öldürdü. Daha iki gün önce bir kadın arkadaşımız boşanmak istediği erkek tarafından yaralandı. Cinsel saldırıya maruz kalıp şantajla tehdit edilen başka bir kadın arkadaşımız ise şikayette bulundu ve adaletin sağlanmasını bekliyor. Kazanımlarımıza saldırmaya devam eden erkek egemen sisteme onun tüm aygıtlarına bir kez daha sesleniyoruz. Katilleri tanıyoruz” dedi.
“KADINLAR ADALETİ SOSYAL MEDYADA ARIYOR”
Kadınların yaşamak ve yaşatmak için her gün mücadele içinde olduğunu ifade eden Göçmen, “Haklarımız ve yaşamlarımız için alanlarda mücadele etmeye devam edeceğiz. Eril zihniyetin ve cinsiyetçiliğin mevcut politikalarla beslenerek kadın cinayetlerini cesaretlendirdiği, taciz ve tecavüz kültürünü yaygınlaştırdığını görüyoruz. Yargıdan ve onun cezalandırma sisteminden korkmayan erkekler artan bireysel silahlanma ile kadınları katletmekten çekinmiyor. Bu ülkede kadınlar öldürülüyor, bu ülkede kadınlar kadın katilleri ve şiddet faili erkekler tutuklansın diye sosyal medyadan adalet arıyor, bu ülkede kadınlar her gün yaşamak ve yaşatmak için mücadele ediyor. Peki ilk imzacısı olmakla övünen devlet neden İstanbul Sözleşmesini etkin uygulamıyor? uygulamakla sorumlu olduğunuz sözleşmeden vazgeçerek kadınların yaşam güvencesini nasıl ortadan kaldırırsınız? Sayısal verilerle kadına yönelik şiddeti manipüle etmekten vazgeçin, aile düzeni adı altında kadınlara rol biçmekten vazgeçin, erkekleri kışkırtmaktan ve yanlarında durmaktan vazgeçin. 6284 ve İstanbul Sözleşmesini etkin uygulatarak yükümlü olduğunuz sorumlulukları yerine getirin. Çünkü kadınlar vazgeçmeyecek. Evde, sokakta, fabrikada, AVM’de, okulda, yaşamın her alanında yaşamak ve yaşatmak, bir kişi daha eksilmemek için mücadele etmeye devam edecek. Çünkü kadınlar haklarını ve hayatlarını sizin insafınıza bırakmayacak, çünkü kadınların taşan sabrı ve direnişteki ısrarı uykularınızı kaçıracak” diye konuştu.