Haber-Barış Köksal

Tarsus'a bağlı Baltalı Mahallesi'ndeki atölyesinde ahşaptan rüzgar gülü üretimi yapan 51 yaşındaki Murat Sönmez gazetemize konuştu. Oğlu Ömer Faruk'a ahşaptan oyuncak üretmek için ilk olarak 2014 yılında kolları sıvadığını belirten Sönmez, daha sonra ahşaptan rüzgar gülü üretmeye başladığını söyledi. 'Mersin Rüzgarı' adını verdiği ahşap rüzgar gülleri için son olarak Hollanda'dan teklif aldığını vurgulayan Sönmez, şu an ürettiği ürünlerden aylık 15-20 bin TL gelir elde ettiğini kaydetti.

HİKAYESİ, OĞLUNA AHŞAPTAN OYUNCAK YAPMASIYLA BAŞLADI

Ürünlerinde Mersin'e özgü figürlere de yer veren Murat Sönmez, ahşabı ve hayal gücünü harmanlayarak ortaya rengarenk rüzgar gülleri çıkarttı. Sönmez, üretim yolculuğuna 2014 yılında başladı. Daha önce bir lojistik firmasında yöneticilik yaptığını anlatan Sönmez; Mersin Limanı, Samsun Limanı ve İzmir Limanı'nda çalıştığını söyledi. Uzun yıllar Karadeniz'de Samsun Limanı'nda çalıştıktan sonra Mersin'e yerleştiğini ve Mersin Limanı'nda işe başladığını vurgulayan Sönmez, çalıştığı iş yeri ekonomik sebeplerle kapandıktan sonra işsiz kaldığını belirtti. O andan sonra sevdiği işlerle uğraşma kararı aldığını vurgulayan Sönmez, şu an 11 yaşında olan oğlu Ömer Faruk'un o zamanlar 3 yaşında olduğunu kaydetti. Sönmez, oyuncak fiyatlarının yüksek olması nedeniyle oğlu için ahşaptan oyuncak yapmak için kolları sıvadığını anlattı.

BU İŞİ DAHA SONRA MESLEĞE DÖNÜŞTÜRDÜ

Oğlu için ahşaptan oyuncak yapan Murat Sönmez, bu işi daha sonra mesleğe dönüştürdü. Sönmez'in ürettiği ahşap rüzgar gülleri kentte yoğun ilgi gördü. Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin açtığı üretici stantlarında ürünlerini sergileyen Sönmez, ürünleriyle dünyaca ünlü modacı Cemil İpekçi ve gazeteci İsmail Küçükkaya'nın da ilgisini çekti. Sönmez'in ürettiği rüzgar gülleri; yazlık siteleri, balkonları ve yayla evlerini süslemeye başladı. Rüzgar estikçe pervanesi dönen ve hareketlenen ürünler, Mersinliler tarafından da kısa sürede ilgi gördü. Ürünlerini 'Mersin Rüzgarı' adıyla markalaştırmak istediğini vurgulayan Sönmez, Mersin'de henüz beklediği desteği bulamadığını söyledi. Sönmez, demonte bir şekilde seri üretimler yapmayı ve Mersin'den izler taşıyan 'Mersin Rüzgarı'nı hem Türkiye'ye hem de dünyaya sunmak istediğini vurguladı.

"SPONTANE GELİŞTİ VE AHŞAPTAN BİR RÜZGAR GÜLÜ YAPTIM"

Yola çıkış hikayesini anlatan Sönmez, "Benim oğlum var. Oyuncaklara meraklıydı. 2014'te işten ayrıldıktan sonra evde otururken 'ona bir oyuncak yapayım' dedim. Oyuncaklar pahalıydı. Ona 'ahşaptan bir şeyler yapayım' derken spontane gelişti ve ahşaptan bir rüzgar gülü yaptım. Hikaye böyle başladı. Sonra rüzgar gülü üretimini ilerlettik" dedi.

"BUNUN MUADİLİ YOK YA DA BEN GÖRMEDİM"

Ahşap rüzgar gülünün daha önce de üretildiğini ancak ürünlerine hayal gücü kattığını vurgulayan Sönmez, "Ahşap rüzgar gülü kendi icadım değil. Ama ben buna milli unsurlarımızı ve yöresel motiflerimizi koymaya çalıştım. Mesela köyde sıkma ve ayran yapan kadınlar var. Mersin'de tantuni yapılıyor, Adana'da kebap pişiriliyor. Oğlumla beraber düşünüp yapıyoruz. Deneye yanıla çözdük. Şu an bu rüzgar güllerini üretiyoruz. Zannediyorum bunun muadili yok ya da ben görmedim. Kendi tasarımlarım" diye konuştu.

"3 METREKARELİK ODADA ÜRETİMLERE BAŞLADIM"

Üretimlere hobi amacıyla başladığını vurgulayan Sönmez, şunları söyledi; Satma amacıyla başlamadım. Oğlumun gönlü hoş olsun istedim. Sonra komşularımdan ilgi arttı. Onlara birkaç hediye yaptık. Sonra kasap istedi, kasaba et doğrayan insan figürlü rüzgar gülü yaptım. Lokantacı istedi, ona özel bir ürün yaptım. Derken, talebin arttığını gördüm. O ara da bir iş arayışı içerisindeydim. Eşime, 'bunu geliştireyim, belki bir kısmetimiz çıkar, ufak tefek bir katkısı olur' dedim. Bir de sevdiğim bir iş, beni zaten mutlu ediyor. Eşim de 'tamam, o zaman sana bir oda vereyim' dedi. Çamaşırlık olarak kullandığımız 3 metrekarelik bir oda vardı. Orada üretimlere başladım. Küçük makineler de aldım. Tabi evin içi talaş ve toz oldu. Eşim de rahatsız oldu. Baltalı Mahallesi benim köyüm. Oradaki çiftliğimizde küçük bir atölye kurdum. Üretimleri orada sürdürdüm. Şimdi ürünlerimizi sosyal medyaya yüklüyorum, yurtdışından bile ilgi görüyor. Hollanda'ya, Almanya'ya yolladığım oluyor. Türkiye'de İstanbul'dan isteyenler oluyor."

"HEMEN HEMEN BÜTÜN İLÇELERDE KENDİMİ TANITMA İMKANIM OLDU"

Yolunun Mersin Büyükşehir Belediyesi'yle kesiştiğini, o andan sonra da kentin farklı noktalarında stant açmaya başladığını vurgulayan Sönmez, "Biraz medyada yer almaya başlayınca sağ olsun Mersin Büyükşehir Belediyesi bana bu konuda çok yardımcı oldu. Görüp ziyaretime geldiler. Kendilerinin kadın üreticilerle ve mikro ölçekte üretim yapanlarla ilgili çalışmaları var. Beni de ona dahil ettiler. Bu vesileyle Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin kent genelinde yaptığı etkinliklere davet edildim, onlara katıldım. Çamlıyayla'dan Mut'a ve Anamur'a kadar hemen hemen bütün ilçelerde kendimi tanıtma imkanım oldu. Benim için bu tanıtım açısından bir mihenk taşı oldu" dedi. Sönmez, son olarak Mut Ot Festivali'nde de stant açtığını ve dünyaca ünlü modası Cemil İpekçi'nin ürünlerine ilgi gösterdiğini belirterek, "Cemil İpekçi ilgi gösterince insanlar daha bir merakla bakmaya başladı. Böylelikle kendimize bir yol tutturduk. Şu an bunu geliştirmeye çalışıyorum" ifadelerine yer verdi.

"KAZANCIMIZ AYLIK 15-20 BİN LİRAYI BULUYOR"

Ahşaptan rüzgar gülü üretimini sevdiği için yaptığını ancak iyi getirisi olduğunu vurgulayan Sönmez, "Tek başıma yapıyorum. Eşim hemşire, hastanede çalışıyor. Zaman zaman bana boyama konusunda yardımcı oluyor. Oğlum ve komşu çocukları da bazen yardımcı oluyor. Sıkı bir çalışmayla kazancımız aylık 15-20 bin lirayı buluyor. Günümüz şartlarında normal bir rakam, bana da yetiyor" dedi.

"TEKLİF YURTDIŞINDAN GELDİ, ŞİMDİ HOLLANDA'YA GİDECEĞİM"

Talebin yoğun olduğuna dikkat çeken Sönmez, "Önü açık bir ürün. Mersin'le ilgili yüzlerce obje çıkartabilirisiniz. Hayal gücünü kullanırsanız yemeyle, içmeyle, tantuniyle, Anamur'la, muzla ve daha birçok konuyla ilgili yüzlerce figür ortaya koyabilirisiniz. Türkiye'de Adana'yla, İzmir'le ilgili birçok obje üretebilirsiniz. Bunun sonu yok. Çok talep oluyor ancak tek başıma mikro ölçekli üretimle bunları karşılamam çok zor. Patentini alıp, paketler halinde demonte ürünler üretmek istiyorum. Bunu da bir markayla Türkiye'ye ve tüm dünyaya satmak istiyorum. Bunun için birçok görüşme yaptım ama istediğimi bulamadım. Bulamayınca da teklif yurtdışından geldi. Mersin'de birkaç görüşmem oldu ama verimli gelmedi. Şimdi Hollanda'ya gideceğim. Allah nasip ederse ayın 10'unda Hollanda'da olacağım. Orada öncelikle bir sergi yapacağız. Atölye tarzı küçük üretimler yapıp daha sonra sergi hazırlayacağız. Kendimizi tanıtacağız. Burada yaptığımız işi orada yapacağız" ifadelerine yer verdi.

"'MERSİN RÜZGARI' ADIYLA MARKALAŞTIRIP TÜM DÜNYAYA TANITMAK VE SATMAK İSTİYORUM"

Sönmez, ürünlerini 'Mersin Rüzgarı' adıyla markalaştırma hayali olduğundan söz ederek, "Ben Mersinliyim. Mersin'in ekmeğini yiyorum. Burada doğdum, büyüdüm. Şehrimizle ilgili yapabileceğimiz, hayal edip ahşaba dönüştürebileceğimiz, rüzgarla hareket ettirebileceğimiz sonsuz değer var. Mersin Rüzgarı adıyla markalaştırıp tüm dünyaya tanıtmak ve satmak istiyorum. Memleketimde, doğduğum ve büyüdüğüm yerde bunu yapmak istiyorum. Fakat ciddi bir müteşebbisle markalaşma, patent alma ve seri üretim yapma imkanım olur. Şu ana kadar bulamadım. Bu konuda yardımcı olabilecek, beraber çalışabileceğimiz ve Mersinimizi tanıtabileceğimiz kişilerle görüşmek isterim" diye konuştu.

SÖNMEZ'İN OĞLU ÖMER FARUK: "BENİM HAYALİM FUTBOLCU OLMAK"

Murat Sönmez'in 11 yaşındaki Ömer Faruk Sönmez da babasıyla gurur duyduğunu vurgulayarak, "Beni çok iyi hissettiriyor, gururlandırıyor. Atölyede ben de yardım ediyorum. Boya yapıyorum, zımpara yapıyorum. Fikir veriyorum. Şu ana kadar fikirleri hep ben verdim. Benim hayalim futbolcu olmak. Futbolla ilgili bir rüzgar gülü yapmadık ama yapacağız" dedi.