Haber- Vecdi Yenigül

Mersin’de bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Kültürler Festivali farklı yörelerin oyunlarının, yemeklerinin, oyunların sergilenmesiyle beraber renkli görüntüler ortaya çıktı. Yörüklerden, doğunun bir ilinin katılmasıyla düzenlenen festival 6 gün sürecek. Festivalde konuşan Arslanköy Dayanışma ve Dernek Başkanı Firdevs Erdoğdu, “Biz Mersin Kültür Festivali’nde tam olarak, Mersin’deki tüm kültürlerin birleşiminin olduğu, doğudan, yörüklerden ver her kesimden insanların oyunlarıyla, kültürleriyle, ürettikleriyle yer alıyorlar. Bu yıl 3’üncüsü ve biz ilk kez katılıyoruz dernek olarak ve çok da güzel bir katılım oldu, çok mutlu olduk, çok heyecanlıyız. Biz dernek olarak burada köyümüze özgü ve doğal olan elma reçelleri, şeftali kompostoları, kuruları bin, 2 binlik rakımlarda yetişip geliyor. Tamamen doğal ürünlerimiz, hiçbir katkı maddesi olmadan, kabaklarımız, şeftalilerimiz ve köyümüzün meşhur yemeklerini ücretsiz ikramda bulunduk tanıtmak amacıyla. Aslında Mersin kozmopolik bir şehir, bütün bölgeler burada toplanmış, karma olduğu için artık Mersin’de herkes herkesin kültürünü biliyor artık. Biz burada oyunlarımız, kültürümüzü, oyunlarımızı tanıtmak amacıyla yer aldık” ifadelerini kullandı.

“BİRBİRİMİZİ TANIMAK ADINA VERİLEN BU FIRSATTAN DOLAYI ÇOK MUTLUYUZ”
Toroslar Belediyesi’nin TORTEK kurslarında hem meslek öğrenen hem de meslekleriyle beraber elde ettikleri ürünleri festivalde satma fırsatı bulan Ali Özel, “Benim şu anda devam ettiğim, öğrenmekte olduğum kurs dalı gümüş, takı. Gümüş-takıyı hocamız Bilgin Yeşilçay öğretiyor. Oradaki kurs sıfırdan, plak halinde gümüş alınıyor. O tasarım yapıldıktan sonra, gerekli çizimleri ve planları yapıldıktan sonra biz o gümüşten takı üretiyoruz. Gümüşün yanı sıra bafon dediğimiz, piyasada halkın alman gümüşü diye bildiği takı üretilebiliyor. Aklınıza gelebilecek her şeyden aslında takı üretiyoruz. Bunlar; pirinç, bakır, gümüş de olabilir ama ağırlıklı olarak bizim ürettiğimiz gümüş. Toroslar Belediye’sinin 35 merkezde, 19 farklı branşta kursları var. Kültürlerin kaynaşması, olması gereken bir şeydir. Bu gerçekten de bizleri çok mutlu etti. Çünkü birbirimizin kültürünü tanımazsak, birbirimizi tanıyamayız zaten ve bugün de burada birbirimizi tanımak adına verilen bu fırsattan dolayı da çok memnunum. Biz bu festivalden elde ettiğimiz gelirleri herkese kendi ürettiğinin karşılığını dağıtıyoruz. Bunları öğrenciler ürettiği için her öğrencinin kendisine” diye konuştu.

“FESTİVALLERLE BERABER HERKES KAYNAŞMA FIRSATI BULUYOR”

15 yıldır Tüm Yörük Türkmenler Derneği’nin Başkanlığını yapan Nilüfer Özkan, “Şu ana kadar 3’üncü Kültür Festivali’ni uyguladık. 2’sini başka dernek karşılamıştı ve biz çok memnun kalmıştık, bizde dedik ki tabiat yönetimine bunu biz hayata geçirelim dedim, fikir babalığı yaptım. Şu an bu kadar topluluk benim fikrim sayesinde bir arada. İnsanlar ekmek yiyor, insanlar birbirlerini tanıyor, insanlar kaynaşma fırsatı buluyor, insanlar stresten uzak bir ortamın içinde şu anda ve bu bana müthiş bir keyif veriyor. Hem Yörük Türkmen Kültürü’nü tanıtıyorum hem de insanlar kendi kültürlerini birleşerek tanıtıyor. Bunun en önemli tarafı 7’den 70’e her insanın şu kültürü tanıması beni ayrıca bir mutlu ediyor. Çünkü biz dernek başkanları gönüle çalışırız, gönül hizmetiyle biz buralardayız. Ömrüm yettiğince, Allah da nasip ederse, sağlık da izin verirse elimizden geldiğince bütün Türkiye’ye yaymak istiyoruz” dedi.

“DİN, DİL, IRK AYRIMI YAPILMADAN BİR ARADAYIZ”

Dernek olarak şu an birçok proje için uğraştıklarını, her yerde Yörük Türkler Derneği olarak tanıtmak istediklerini belirten Özkan, “Benim Yörük Türkler Derneği olarak 6 tane proje kazandım devletten, hepsini de uyguladım, hibelerim oldu. En son projemiz de bu festivalde yer almak oldu. Mutluyuz, insanlar gülüyor, insanlar eğleniyor. İnsanlar bir şeyler eğleniyor. Bu kültürün devam etmesini istiyorum çünkü Türkiye her zaman dili, dini, ırkı ne olursa olsun hep bir arada olmak zorunda. Benim her zaman söylediğim bir söz vardır; ‘yaradılanı severim, yaratandan ötürü’ kim olursa olsun bu meydanda, burada gönlünce eğlensin, gönlünce kaynaşsın istiyorum. Biz burada Yörük geleneğini yaşatıyoruz. Şu an sıkma çeşitleri yaptık, derneğimize bir katkı olsun diye onu satıyoruz. Çünkü bizlere talebi olan insanlara yetişmek zorundayız, bunu da bu şekilde kimseden bağış almadan, kendi emeğimizle, festivallerde ürettiğimizle insanlara yardımda bulunmaya çalışıyoruz. Festival şahane kıs ve öz. İnsanlar bu festivalde mutlu, insanlar böyle festivallerin devam etmesini istiyor, bunun talepleri geliyor ve teşekkür ediliyor” şeklinde konuştu.