“Türkiye’de her yıl yaya kazalarında bin 700 kişi ölüyor”





Tarih: 21 Haziran 2021 Pazartesi 17:39



‘Trafikte Önce Yaya Eğitimi’ kapsamında Mersin Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen etkinlikte konuşan, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Eğitim Büro’da görevlipolis memuru İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı Ömer Şen, “Her yıl yaya kazalarında bin 700 kişi ölüyor ülkemizde. Çok yüksek ve olmaması gereken bir rakam. Bu iş artık sıkı tutulmak zorunda. Herkes kendi üstüne düşeni yapmak zorunda. Yaya geçitlerinde ayağımızı gazdan çekip, dörtlümüzü yakıp yavaşça yavaşlayıp bunu alışkanlık haline getirmemiz gerekir” dedi.

Haber – Uğur Özgür

Mersin Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılan etkinlikle ‘Trafikte Önce Yaya Eğitimi’ yapılarak trafikte yaya önceliğinin önemine değinildi. Gerçekleşen eğitimde, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Eğitim Büro’da görevlipolis memuru İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı Ömer Şen, yaya geçitlerinde uyulması gerekilen kuralların altını çizerek katılımcılara önemli bilgiler aktardı. Ticari araç sürücülerine çok fazla iş düştüğünü vurgulayan Şen,diğer sürücülere örnek olunmasının altını çizerek,“Bazı sürücüler ehliyetini almış ama ehliyeti nasıl aldığı muamma. Burada profesyonel olan sizsiniz. Diğer sürücülere örnek olmanız gerekiyor. Yapılan yanlışlardan bir tanesi de, örneğin ben aracıma gitmek için yaya geçidini kullandım. Fakat araçlar durmadı, aksine bana el kol işareti yaptı. Ben aracıma binip, aynı noktaya geldiğimde sanki biraz önce ben yaya geçidinde o sıkıntıyı yaşamamışım gibi yayalara yol vermeden geçiyorum. Biraz empati yapmak gerekiyor. Slaytlardan sunumlar yaparak bilgi aktaran Şen, “Görmüş olduğunuz video Japonya’dan. Çok kalabalık bir yer olmasına rağmen, insanlar yaya geçidinde yol veriyor ve korna bile çalmıyor. Bizim aceleciliğimizi bir kenara bırakmamız gerekiyor. Çok aceleci ve sabırsız bir toplumuz. Sürekli korna çalıyoruz” diye konuştu.

 

 

“EĞİTİMLERLE YAYA GEÇİTLERİ KONUSUNDA İLERİ SEVİYEYE GELECEĞİZ”

Mersin’den yola çıkarak korna çalma konusunda konuşan Şen, “Biz şimdiden birbirimize anlayış, biraz daha hoşgörülü davranmamız gerekiyor. Yoksa içinden çıkılmaz bir hale dönüşür. Hepimiz şunu benimsemeli, benim çocuğum okula veya bir yere giderken tek başına yaya geçidini kullanacak ve bunu yaptığı için başına bir şey gelmez diyebilmeyiz. Bunu sisteme oturmamız lazım. Bir yaya geçidinde durup birisine yol verdiğiniz zaman en fazla 10, 15 saniye bekliyorsunuz. Akşama kadar 50 kere dursanız, 5,6 dakika yapacak. Gün içerisinde gideceğiniz yere 5 dakika geç gitseniz bu size bir şey kaybettirmez. Biz de eğitimlerle yaya geçitleri konusunda ileri seviyeye geleceğiz. Ama buna bir acı çekerek gelmek var bir de eğitim alarak gelmek var. Yaklaşık 300 bin civarında insan geçen sene Türkiye’de yaralandı trafik kazalarında. Ve bunun neredeyse yüzde 10’u ömür boyu bakıma muhtaç veya sakat kalma şeklinde gerçekleşti. 4 bin, 5 bine yakın ölümle sonuçlanan trafik kazası oldu. Biz iyi araba kullanmıyoruz. İyi sürücü değiliz. Avrupa’da, kaza oranları yüzde 2’lerde. Çok düşük rakamlar. Biz önceden çok daha kötüydük, düşme eğilimi var ama bu yeterli değil. Hala daha birçok kurala uymuyoruz. Agresif araç kullanıyoruz. Bunu düzeltmemiz lazım. Ama bunu birileri yaralanmadan, ölmeden yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

“BANA YEŞİL YANIYOR DİYE DURMADAN GEÇMEK DOĞRU DEĞİL”

Dışarıdan çok göç almayan illerde yaya geçidi ile ilgili yaklaşımlar biraz daha oturdu” diyen Şen, sözlerine şöyle devam etti: “Ama dışarıdan göç alan illerde biraz daha farklı. İstanbul’da da çok fazla göç var ama oraya gittiğinizde o trafiğe ayak uydurmak zorundasınız. Mersin biraz farklı. Her yerden göç var ve her gelen geldiği yere göre araba kullanmaya devam ediyor. Araba kullanmak bir kültürdür. Kavşaklarda da birçok yaya kazaları meydana geliyor. Burada handikap var. Bana yeşil yanıyor diye durmadan geçmek doğru değil. Karayolları kanununda da kavşak ve dönemeçlere gelirken yol hakkı sizin bile olsa yavaşlamak zorundasınız. Ani durumlarda arabayı kontrol edebilecek, durabilecek hıza düşürmeniz gerekiyor. Şehir içerisinde kimse 50 ile araba kullanmıyor. Bir de kavşak ve yaya geçitlerinde duruma dikkat etmezsek sıkıntı büyüyor. Arabaya bindim, yol benim, önüme kimse çıkamaz diye düşünemezsiniz. Ben profesyonelim, ama herkes benim gibi değil. Bir acemi önüme çıkabilir dikkat edeyim dememiz gerekir. Kazadan bu şekilde sakınabiliriz.”

 

“YAYALAR KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR”

“Geldiğimiz noktada yayalar kırmızı çizgimizdir diyoruz. Önceliği biraz daha sıklaştırıyoruz” diyen Şen, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’de çok fazla kaza oluyor. 4 bin 866 kişi hayatını kaybetmiş 2020 yılında kazalarda. Avrupa’da bizim ülkemizle aynı nüfusa sahip olan yerlerde bu 150 kişi en fazla. Arada bir uçurum var. Yaş aralıklarında 25-45 yaş arası. Muhtemelen bu yaş grubunda bir özgüven fazlalığı var. Yaralı sayısı 226 bin. Bu kazalarda ekonomik kayıp ise 75,7 milyar TL’yi bulmakta. Kazaya sebep olan unsurlarda yüzde 88,3 sürücü, yüzde 7,0 yaya, yüzde 2,7 araç sebebiyet vermekte.”

 

“BU İŞ ARTIK SIKI TUTULMAK ZORUNDA”

Trafik kurallarının bir keyfiyet değil, zorunluluk olduğunu vurgulayan Şen, “Ülkemiz karayollarında yayaların trafik güvenliği sağlanarak can kayıplarının azaltılması amacı ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 74’üncü maddesinde yapılan düzenleme ile birlikte Yaya ve Okul Geçitleri olan başlık, “Yayalara ilk geçiş hakkı verilmesi” olarak değiştirilmiş, 235 TL olan ceza miktarı 2021 yılı itibari ile de 652 TL’ye yükseltilmiştir. Her yıl yaya kazalarında bin 700 kişi ölüyor ülkemizde. Çok yüksek ve olmaması gereken bir rakam. Bu iş artık sıkı tutulmak zorunda. Herkes kendi üstüne düşeni yapmak zorunda. Yaya geçitlerinde ayağımızı gazdan çekip, dörtlümüzü yakıp yavaşça yavaşlayıp bunu alışkanlık haline getirmemiz gerekir. 2019 yılında yaya öncelikli trafik hayata geçti ve bundan sonra da böyle devam edecek” diyerek trafikte daha dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi.

 

“LASTİK DURUR, ARABA DA DURUR SEN DURAMAZSIN”

Şen, “Lastik durur, araba da durur sen duramazsın” diyerek,bahsedilen trafik testlerinin trafiğe kapalı alanda yapıldığının ve bu testlerde arabaların, dubaların, duracakları yerlerin belli olduğunu vurgulayarak, “Ama trafikte bunu bilemezsiniz. Siz önünüze çıkan bir engelin, kaza yapacağım deyip, ayağınızı gazdan çekip frene basana kadar en az 4 saniye geçiyor. 4 saniyede 50 ile gitseniz bile o 4 saniyede 50 metre yol gidersiniz. Ayağını frene kadar 50 metre geçer. Dünyada araç sürücüleri olarak en hızlı tepki verenler F1 pilotlarıdır. Formula 1 pilotlarının kullandığı araç 3 milyon dolar, adamların aldığı eğitim milyon dolarlık eğitimdir. Bu adamların kaza yapacağını anlayıp, ayağını gazdan çekip frene basması 1,4 saniye. Milyon dolarlık araba, milyon dolarlık eğitim. Bizde ise nereden eğitim aldık da bu kadar özgüvenli gidiyoruz bilmiyorum. Durduramazsınız ve yol hakkı sizin de olsa vicdanen perişan olursunuz” diye konuştu. Haklı olmanın önemli olmadığını, trafikte pişman olacak hatalara sebebiyet verilmemesi gerektiğinden de söz eden Şen, “Trafikte öncelik candır. Yeşil de yansa yavaşlayın, bazen kör nokta olur göremezsiniz. Yaya geçidine geldiğinde azıcık ayağını gazdan çeksen bir zararı olmaz. Mersin’de sistem tam oturamadığı için daha da fazla dikkat etmemiz lazım. Mersin’de araç kullanmak zor. Bu konuda hassasiyet gösterelim. Ben yaklaşık 15 bine yakın eğitim verdim ve maalesef sürücülerin yüzde 90’ı ABS fren yapmayı bilmiyor. 100 kişide bir kişi biliyor. Ben frene bastım, ABS çalıştı ayağımı çekeyim diye bir şey yok. Basıncı artırmayı bırakmamanız gerekiyor.  90’la giden bir otomobil 60, 65 metrede durur yanlış frende. Doğru fren için fren pedalının üstüne çıkmanız gerekiyor. Arabanın ABS’si sizi rahatsız etmiyorsa doğru fren yapmıyorsunuzdur. Arabayı durduramazsınız. Fren yaparken debriyaja da basmanız gerekiyor. Arabayı viteste bırakmayın” ifadelerine yer verdi.

 

“İLİMİZDE MEYDANA GELEN TOPLAM KAZA SAYISI 4 BİN 521”

Şen, Mersin’de meydana gelen trafik kazaları hakkında da bilgiler verdi. Şen, “İlimizde meydana gelen kazaların sayısı toplam kaza sayısı 4 bin 521, bunun 629’u yayaya çarpma şeklinde meydana gelmiştir. Ölümlü kazaların yüzde 20’si, yaralanmalı kazaların ise yüzde 14’ü yayaya çarpma şeklinde meydana gelmiştir. Bu hataları öğrenip, araç kullanma ile ilgili huyumuzu, suyumuzu değiştirmek lazım. Yayalar kırmızı çizgimiz birkaç ay önce uygulamaya girdi. Şu anlama geliyor, yaya öncelikli trafik bu geçici bir uygulama değil. Bu uygulama artarak devam edecek. Herkes araç kullanma tekniğini biraz daha değiştirip, yumuşatsın. Biz önce şunu oluşturmalıyız, ben yaya geçidinden karşıya güvenle geçebilirim. Bu toplumda oluşursa insanlar yaya geçidine daha fazla yönelir. Ama şu anda bu şekilde değil. Çünkü insanlar yaya geçidine gittiğinde nasıl olsa kimse durmayacak o yüzden boşuna gitmeyeyim diye düşünüyor. Eğer insanlara yaya geçidinde durulacağını öğretirsek bundan sonra sürücülere değil yayalara eğitim vermeye başlayacağız. Yaya geçidi haricinde geçemeyecekler. Gerekirse onlara da cezai işlem uygulanacak” diyerek konuşmasını sonlandırdı.


 



ANASAYFA
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

cukurovagazetesi.com © Copyright 2023-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.


URA MEDYA