Mersin’de kaldığı evde polis memuru Fatih Burak Aykul tarafından öldürülen Feray Şahin, ölümünün 3’üncü yılında anıldı. Mezitli’de adının verildiği parkta açıklama yapan CHP Mersin Kadın Kolları İl Başkanı Gülşah Yıldırım Genç, “Katiller değil, kadınlar korunsun istiyoruz. Bizler yaşamak istiyoruz. Kadınlar özgür, eşit bir hayat istiyor. Yeter artık Feray’lar ölmesin” dedi.
Haber-Uğur ÖZGÜR
Mezitli’de yer alan Feray Şahin Parkı’nda gerçekleştirilen anma etkinliğine CHP Mersin Kadın Kolları İl Başkanı Gülşah Yıldırım Genç, Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, Mersin Kadın Platformu ve STK temsilcileri katılım gösterdi. ‘Feray İçin Adalet, Kadın Cinayetleri Son Bulsun’ adlı pankartın açıldığı anma etkinliğinde söz alan CHP Mersin Kadın Kolları İl Başkanı Gülşah Yıldırım Genç, “Mersin’de üniversite son sınıfta okurken, kaldığı evde o sırada polis olan Fatih Burak Aykul tarafından öldürülen, 23 yaşındaki Feray Şahin’in bugün katledilişinin 3. yıl dönümü. Feray’ın ailesi, tam 3 yıldır öldürülen kızları için adalet arıyor. Tıpkı öldürülen diğer kadınların yakınları gibi. Mersin’de üniversite son sınıfta okuyan 23 yaşındaki Feray Şahin, 3 yıl önce bugün öldürüldü. Feray, ne yazık ki kadın cinayetlerinin ne ilki, ne de sonuncusu oldu. Feray, hayalleri olan, bir evin tek kızıydı. Bin bir güçlükle ailesi tarafından okutulan ve 23 yaşına kadar büyütülen, üniversite son sınıfa kadar yükselen gencecik, pırıl pırıl, hümanist, sosyal, yardım sever, cıvıl cıvıl bir kızdı. Maalesef genç yaşta öldürüldü” dedi.
“BU YASA KATİLİ KORUMAK İÇİN Mİ VAR?”
Cinayet sırasında delillerin birçoğunun yok edildiğini ve bazılarının da eksik toplandığını ileri süren Genç, “Ancak Adli Tıp’ın Feray’ın uzaktan atışla öldürüldüğü raporuna ve katilin DNA’sının Feray’ın tırnakları arasında çıkmasına rağmen, katil indirimli ceza ile sokağa salı verildi. Bu facia karar aileyi yeniden öldürdü. Kızlarının acısı bir yana aile tam 3 yıldır adalet arıyor. Katil 2019 yılı Ocak ayından buyana sokakta. Cinayetin dosyası 17 aydır Yargıtay’da bekliyor. Bunun neresi hak, hukuk, adalet? Olayın en acımasız, en vicdansız kısmı ise birçok kadın katili gibi Feray’ın katili, maalesef verilen indirimli, ödül gibi cezayla bugün aramızda ve hiçbir şey olmamış gibi geziyor. Katil belki de yeni katliam için, genç bir kızı öldürmek için her an bir fırsat kolluyor. Bu sorumluluğu kim alıyor? Kim bu katili koruyan? Hani yasalar önünde herkes eşitti. Bu yasa katili korumak için mi var? Adalet Bakanı diyor ki, ‘Elbette giden canlar geri gelmiyor ama yapanın yanına kar kalmayacağı, hem bu dünyada hem de öte dünyada yanına kar kalmaması gerektiği ve cezaları neyse çekmesi hepimizin ortak dileğidir. Temel yaklaşımımız kadına şiddete sıfır tolerans ve bu konuda hiçbir şekilde hata ve özensizliğin asla olmaması gerekir. Hatta bu tür suçta sıfır tolerans ve terör suçu kapsamında değerlendirilmeli. Dili kimliği düşüncesi ne olursa olsun.’ O zaman soruyoruz Adalet Bakanına, gencecik Feray’ı, katleden katil 20 aydır sokakta. Bu katil daha ne zamana kadar böyle gezecek, ne zaman işlediği cinayetin cezasını çekecek? Gencecik bir kız öldürülüyor, dosyası tam 17 aydır Yargıtay’da bekliyor, katil sokakta. O katile ağırlaştırılmış müebbet ceza istiyoruz. İşlediği cinayetin cezasını çeksin istiyoruz. Gereği yapılsın yeter artık. Geciken adalet adalet değil?” diye konuştu.
“KADINLAR ÖZGÜR, EŞİT BİR HAYAT İSTİYOR. YETER ARTIK FERAY’LAR ÖLMESİN”
Türkiye’de kadına yönelik cinayet ve şiddet olaylarının arttığını ve olağanlaştığını savunan Genç, “En kötüsü de meşrulaştırılıyor. Suç işleyenin yanına kalıyor, ölen canların hesabı sorulamıyor, analar ağlıyor. Bu ülkede yaşayan kadınlar her an, evde, sokakta, iş yerinde, okulda erkek şiddeti ile karşı karşıya kalıyor. Bizler en temel hakkımız olan yaşam hakkımızı savunuyoruz ve isyanımızı haykırıyoruz. Yeter artık diyoruz. Kadın cinayetlerini önleyici politikalar geliştirilsin ve şiddeti önlemeye dair var olan yasalar uygulansın. Kadın cinayetlerinde haksız tahrik indirimi, iyi hal indirimi uygulamalarından vazgeçilsin. Katiller değil, kadınlar korunsun istiyoruz. Cinayeti, şiddeti, tacizi meşrulaştırmayın. Tüm yurtsever kardeşlerimiz, analar, bacılar, kardeşlerimiz, bizim başımıza gelmez demeyin, yaşanan cinayetlere sesiz kalmayan, bizim gibi ailelere destek olun sizlerin desteğini önemsiyoruz. Bizler yaşamak istiyoruz. Kadınlar özgür, eşit bir hayat istiyor. Yeter artık Feray’lar ölmesin” ifadelerini kullandı.
“KADINLARI ÖLDÜREN DEĞİL, YAŞATAN POLİTİKALAR ÜRETİLMELİDİR”
Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ise yaptığı konuşmada, “Keşke ülkemizde okullara, parklara, sokaklara katledilen kadınların adını değil, başarıları ile gurur duyarak başarılarından dolayı kadınların adlarını verebilsek. Türkiye’de her yıl yaklaşık 450 kadın, erkekler tarafından öldürülüyor. Yasalar uygulanırsa katiller değil, kadınların yaşam hakkı korunur. İstanbul Sözleşmesi iptal edilmesin, uygulansın. İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi demek, kadın cinayetlerini meşrulaştırmak demektir. Kadın cinayetlerinde haksız tahrik indirimi, iyi hal indirimi gibi uygulamalara da son verilsin. İnsan öldürmenin iyi hali mi olur? Kadınları öldüren değil, yaşatan politikalar üretilmelidir” şeklinde konuştu.
|
